Bir Şehir...

Halil Polat

Bir şehir görüyorsunuz filmlere ve belgesellere konu olan. Türkiyede adını neredeyse duymayan kimsenin kalmadığı bir şehir ve bir şehir barış , kardeşlik ve hoşgörü şehri ve bir şehir Türkiyenin hatta Dünyanın neresine gidersek övünerek anlattığımız bir şehir..


Ve bir şehir M.Ö. 4000 yılından beridir, tarihte adını duyuran bir çok uygarlığı, ulusu sırtında taşıyan yorgun bir şehir.. Yorgun ama yaşlanmamış gittikçe gençleşen bir şehir…


Ve bir şehir Romalıları Asurluları , Artukluları, Osmanlıyı , Meşrutiyeti, Cumhuriyeti görmüş…

Ve bir şehir Adını Arapça duymuş, Kürtçe duymuş, Süryanice duymuş, Türkçe duymuş…

Ve bir  şehir, sırdaş bir şehir üstünde ne gözyaşları dökülmüş, neler anlatılmış ona, kimler dertleşmiş onunla, ne söylemişler ona? Kimleri almış toprağına? Kimler için ağıt yakılmış mezarlıklarda?  Kimler özlemiş onu delicesine ayrı kaldığında?  Ve özlemini kimler gurbet sokaklarında haykırmış “MİDYAT…”, “MİDYAT…” diye…

Ve kimler gezmiş sokaklarında?

Kimler taşını işlemiş?

Kimler gümüşünü işlemiş?

Kimler uzun kış akşamlarında sobanın etrafında mırrasını yudumlarken hikayeler anlatmış misafirlerine?

Kimler dağlarında ibadet etmiş, Kimler güneşe açmış ellerini, Kimler çan sesine koşmuş, kimler Ezan-ı Muhammediyeyi duyunca ibadetine başlamış. Kimler Camiler, Türbeler, Kiliseler, Manastırlar, Tapınaklar ve Anıtlar yaptırmış.

Kimler mağaralar şehrini kurmuş? Ve Kimler Matiat demiş bu diyara.

 Ve kimler uğrunda ölmüş bu bereketli diyarın?
 Kimler savaşmış bu topraklarda, kimler kan dökmüş…

Hangi yolcular geçerken duraklamış Estel, Midyat Hanlarında?

Kimler işlemiş toprağını ve bademlerini yetiştirmiş sabırla. Kimler bereketli bağlardan üzüm toplamış, tarlalardan acurları, kavunları, karpuzları

Ve hangi çocuklar ağaçlarına tırmanmış bir çağlanın tadını alabilmek için.

Kimler kavurucu sıcağın altında bir ağaç gölgesi altına sığınmış kuyudan çektiği buz gibi suyu yudumlarken?

Hangi beyler yetiştirmiş, hangi paşalar izlerini bırakmış? Kimler hizmet etmiş vefakâr halka? Kimler giderken ayrılmak istememiş?

Ve kimler bu şehri anlatmak için almış kalemi ve yazmakla bitirememiş bu şehri… Ve hep yarım kalmış hikaye, asırdan asıra aktarılmış…