“Çorumlunun Yaptığını Kimse Yapamaz”

Veysi ERKEN

Bu ifadeyi yıllar önce duymuştum. Özellikle çok sevdiğim bir Çorumlu dostuma bu ifadenin hikayesini yazmasını istedim.

Bu ifade bizim “ensar”, “muhacir” kardeşliğimizin ruhumuzda ne kadar kök saldığının bir nişanesidir.

Bu sözün hikmeti ve hikâyesi şudur. “Kafkasya’daki soykırımdan kaçan 1.5 milyon Çerkesin bir bölümü Çorum sancağına yerleştirilir. Çorum eşrafı kente gelen Çerkeslere ev yapar, ahırına hayvan koyar ve tohum verir. Bunu duyan Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz, Çerkesler için yaptıklarına karşılık olarak Çorum halkına para gönderir. Ancak Çorumlular ‘onlar bizim kardeşimiz. Kardeşe ev açmanın masrafı mı olur?’ diyerek parayı Hazine’ye iade ederler. Çorumluların davranışından etkilenen Padişah Abdülaziz, dönemin gazetesinde Çorumlular için teşekkürname yayınlatır” http://www.corumhakimiyet.net/guncel/corumlu-nun-yaptigini-herkes-yapamaz-h5263.html

Gerçekten kardeşe ev açmanın masrafı mı olur?

Elbette olmaz.

Bu bize cenabı Allah’ın telkinidir.

İsar, geçmiş hayatımızın bir parçasıdır.

Bugün unuttuğumuz, daha doğrusu unutturulan en önemli değerlerimizden biridir “İsar”

“Onlardan (Muhacirlerden) önce o yurda (Medine’ye) yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (HAŞR SURESİ – 9. AYET) biçiminde Kur’an-ı Kerimde yerini bulur. Üzülerek belirtmeliğim ki, değerlerimizden bir hayli koparıldık.

Çorumlular bize bu değerlerimizi tekrar hatırlattılar. Umarım ki, bundan ibret alır ve bugün ülkemize sığınma mecburiyetinde kalmış olan Türkistanlı, Kafkaslı, Balkanlı, Afganlı, Suriyeli, Iraklı ve dünyanın bütün mazlum coğrafyalardan gelen muhacir kardeşlerimizi bağrımıza basarız. Onları hor görmeyiz.

Bize sığınmak durumunda kalanı hor görmek gayrı İslami bir anlayıştır.

Bizim anlayışımızı bizim “değerler”imiz belirlemelidir.

Unutulmamalıdır ki, yaşanmayan “değer” değerini kaybeder, hayattan çıkar, hayata şekil veremez hale dönüşür.

Kaybettirilen değerlerimizin ihyası için Kur’an-ı Kerimi ve onun uygulaması olan sünneti doğru anlamamız gerekir.

Bütün dostları ve okuyucuları Kur’an-ı Kerimi;

Okumaya,

Öğrenmeye,

Anlamaya ve

YAŞAMAYA davet ediyorum.

Hâsılı kelam, Çorumlunun İsarı gibi isar sahibi olmak her Müslüman’ın görevidir.

Çorumlunun yaptığını herkesin yapabildiği bir hayat felsefesini kazanmayı ve yaşamaya cenabı Allah bizlere nasip etsin.

Selam ve Sabırla…

NOT: “Çorumlunun yaptığını herkes yapamaz” hikâyesi ile ilgile videolar var isteyenler internette bulur ve seyreder. İyi seyirler.