Kışkırtmalar, Tezviratlar, İnkârlar ve Yalanlar Bitmeyecek

Veysi ERKEN

"Hayır" ve “şer” arasındaki mücadele hiç bitmedi ve bitmeyecek.

İnsanın fıtratında “Habil”lik ve “kabil”lik vardır.

Özellikle “kabil”lik anlayışı ve yıkıcılığı tarih boyunca dünya coğrafyasında devam ettirmiştir.

En yıkıcı dönem ise “Tapınak Şövalyeleri” dönemiyle başlayıp “Haşhaşiler”in ortaklığıyla devam eden Siyonist haçlı zihniyeti devridir.

Bu devir günümüzde de bütün kanlı eylemleriyle sürdürülmektedir. Bu katil zihniyet ülkeden ülkeye farklı ad ve örgütlenmelerle devam etmektedir.

Ülkemize gelince bu kanlı ve katil zihniyet “İslam’la müşerref olduğumuz dönem”den beri yıkıcılığını devam ettirmektedir. Günümüzde her türlü masonik yapılanmalar ve bunların taşeronu olan haşhaşi “fetö”cü anlayış bu zihniyetin vasıtalarıdır.

Bu vasıtaların sapık amacı halka doğru anlatılması ve öğretilmesi gerekir.

Bir başka deyişle fetö denilen haşhaşi örgütlenmenin kışkırtmalarının, yalanlarının, inkârlarının ve tezviratlarının sıfıra yaklaştırılabilmesinin veya bitirilmesinin en önemli yöntemi bunların gayrı İslami yapılanma olduğunun gerçeğini halkın gönlüne nakşetmekten geçer.

Bu konuda bütün kurumlara ve özellikle Diyanet İşleri Teşkilatına büyük görev düşmektedir.

Kurumlar bunlarla mücadele ederken “imam” gibi ifadeleri kullandığı müddetçe bunların gayrı İslami olduğu gerçeğini halka anlatamaz. Öncelikle bunların amacının İ”slami olmadığı gerçeği” kendi ifadeleriyle halka anlatılması ve benimsetilmesi gerekir.

Bu iblislerin bununla ilgili yüzlerce, yazıları ve mektupları ve ifadeleri vardır.

Bunların sapık amacı gündemde tutulmadığı için haşhaşi şeytanların “dai”leri maalesef zihinleri bulandırmada zorlanmıyorlar ve özellikle “fedai”lere karşı yapılanları “mağduriyet(!)” diye pazarlamaya devam edebiliyorlar.

Özellikle Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum.

Bu gerçeğin anlatılmasında “etrafınız” size yardımcı olmuyor. Hatta bazen engellediği görüntüsü veriyor.

Size sesleniyorum.

Ülkemizin ve bütün mazlum ve mağdur coğrafyaların selameti için acilen bu şerirlerin amacını halka anlatacak, izah edecek ve benimsetebilecek bir yapı oluşturunuz.

Bunu başaramazsanız Siyonist haçlı zihniyetinin kanlı eylemleri ve tezviratları bu şeytanların eliyle devam edecektir.

Misal olsun diye bilinen bir hususu tekrar edeyim.

Seçim öncesinde başlatılan kışkırtmalar seçimden sonra arttırılmaya çalışılıyor.

Gezi” zekâlıların eylemlerinde kullanılan figürleri inceleyiniz ve son Çubuk İlçemizin Akkuzulu mahallisinde kullanılan figürlere bakınız aynı yöntemle ve benzer figürlerle karşılaşacaksınız.

İstenmeyen yere habersiz gitmek kışkırtma zeminini hazırlama görevidir. Otpor yöntemidir.

Mesele 9 ağaç değil diyen Alabora ile Kılıçdaroğlunun tutumu ve icraatı aynıdır.

Özellikle bu tür kışkırtmaların organizatörü aynıdır ve Siyonist haçlı zihniyetidir.

Bu zihniyet Yeni Zelanda’da, Sirilanka’da, Irak’ta, Afganistan’da, Türkiye’de, Sudan’da, Libya’da ve dünyanın bir başka yerinde eş zamanlı veya farklı zamanlarda kanlı yüzünü gösterebilir ve gösteriyor.

Ülkemiz ve ülkemizi yönetenlerin çok uyanık, tedbirli ve donanımlı olması gerekir.

Bu dirayeti gösterecek liderlere ihtiyaç vardır.

Liderler aynı zamanda etrafını namuslu, dürüst, bilgili, donanımlı ve ahlaklı şahsiyetlerle inşa etmeleri gerekir.

Günümüzde Siyonist haçlı zihniyetinin taşeronu olan ve her kuruma sızmış haşhaşi fetöcülerinin hala daileri vasıtasıyla etkili olmalarının bir sebebi etrafın zayıflığından kaynaklanmaktadır.

Umarım ki, bu şeytani örgütün lanetli amaç ve hedeflerini topluma doğru anlatacak, izah edecek ve benimsetecek donanım ve şuurda “etraf” kısa sürede oluşturulur.

Bu yapılmaz ise ülkemizi uçurumun kenarına taşıma amaçlı tezviratın, yalanların, inkârların, şantajların, hırsızlıkların ve kışkırtmaların sonu gelmez, getirilemez.

Gayret bizden,Tevfik Cenabı Allah’tandır.

Selam ve Sabırla…