Özümüzden Uzaklaştıkça 

Biz insanız. 

Biraz et, biraz kemik, biraz kan. Başka birşey değil. Bu kainatta ki en değerli varlıklarız. Ama yaratılışımızın gereğini yerine getirdiğimiz sürece. Yani insan olmanın gereğini yerine getirdiğimiz sürece. İnsan olmak nefes alıp vererek, yiyip içerek vs. ile olmuyor. Dedim ya insan olmak yaratılışın gereğini yerine getirerek olur. 

Allah Hz. Ademi yarattıp onu yasaklı meyve hadisesinin ardından dünyaya gönderdiğinde, Hz Adem Allah’a nasıl tövbe edeceğini bilmiyordu. Ancak Allah ona nasıl tövbe edeceğini öğrettikten sonra tövbe edebildi ve tövbesi kabul edildi. Bir çocuk konuşmaya başladığında Anne Babasını canından bezdirircesine soru sorar. Anne bu ne? Baba bu ne? Bu ne demek?... Anne baba çocuğa öğretir çocukta öğrenir. Bu öğrenim sadece nesneleri tanımakla bitmez. Neyin iyi, neyin kötü, neyin yararlı neyin zararlı olacağı ile devam eder. Hiç değilse deneme yanılma yolu ile çocuk canı yandığında canını yakan şeyin kötü, kendisini mutlu eden şeyin ise iyi olduğunu öğrenir. Bu bir insanın gelişim evresince devam eder. 

Belki başa döneceğiz ama iyi ve kötü kavramı ilk insnadan günümüze aynıdır. Ama zaman ilerledikçe ve insanlar azdıkça maalesef iyi ve kötü yer değiştirdi. Öyle ki insan öldürmek kötü iken bazı durumlarda iyi ve gerekli oldu. İnsanlar kötü olan şeyleri iyileştirdikçe Allah insanı uyardı. Tevratta Allah azmış insanlara boşuna “Allah'tan başka ilâhların olmayacak.” demedi. Ama insanlar Allah’tan başka ilahlar edinmeye devam etti. Yine Allah boşuna “Adam öldürmeyeceksin.”demedi. Ama insanlar adam öldürmeye devam etti. Yine Allah boşuna “Zina etmeyeceksin.” “Çalmayacaksın.” “Yalan şahitlik yapmayacaksın.” demedi. Ama insnalar zina yapmayada, çalmaya da, yalancı şahitlik yapmaya da devam etti. İnsan azgınlığına devam ettiği müddetçe Allah kullarını uyarmaya devam etti. İncil’de uyardı Kur’an’da uyardı. Aslında hala uyarıyor ama kimin umrunda. 

2011 Van depreminin ardından Diyarbakır’da arkadaşlarla karınca kararınca bir yardım kampanyası ile topladığımız malzemeleri Van’da ki depremzedelere götürmüştük. Orda duyduklarım beni etkilemişti. Adamın biri aslında biz bu depremi hakettik. Biz bu sınırda neler kaçırıp kurduk bu binaları uyuşturucu vs. diye anlatmış birilerine o birileri de bize anlatmıştı. Etkilenmiştim ama...
Daha geçtiğimiz günlerde yıl dönümünü üzülerek andığımız 17 Ağustos Marmara depreminde sizce Allah bize ne anlatmıştı sevgili dostlar? 

Ama anlaşılan daha ders çıkaramadık hiçbir şeyden ki, öldürmeye de devam ediyoruz, çalmaya da, zinaya yapmaya da, yalancı şahitliğe de. 

Daha geçtiğimiz gün, kırıkkale de bir adam karısını çocuğunun gözleri önünde öldürdü. Ölen şahsın kadın olması elbette ki çok acı bir durum. Kadınların artık evlenmeye anne olmaya çekinmesini şimdi daha iyi anlayabiliyorum.

Yaşananlardan ders çıkarmadığımız müddetçe daha ne canilikler göreceğiz kim bilir.

Sonuç olarak dostlarım Allah bizi temiz bir fıtrat üzere yarattığını bildirir yüce kitabımız Kur’anı Kerim’de. Toplum olarak yaşadıklarımıza baktığım da  şunu çok açık birşekilde söyleyebilirim ki, biz temiz fıtratımızı diri tutmadığımız müddetçe, Allah’ın bize lütfu olan özümüzden uzaklaştıkça daha çok bela ve musibet görürüz. 

Selam ve Dua ile...