Mevlid-i Nebi Haftası'nda neler yapılır?

Kutlu Doğum Haftası nedir nasıl ibadet edilir? Mevlid-i Nebi ne zaman kutlanacak? soruları milyonlarca kişi tarafından merak ediliyor.

Kutlu Doğum yani Milad-i Nebi, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (aleyhisselam)’in Doğumunu miladi olarak içine alan haftaya denmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığının Kutlu Doğum' haftasının yeni 'Mevlid-i Nebi' oldu! Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa Rebiül-evvel ayının 12.gecesi yani Mevlid kandilinde dünyaya gelmiştir. Bu kutlu ayda neler yapmalıyız? Hangi ibadetleri bugünlerde yapmamız gerekiyor? Hz. Peygamber’in doğumu olan Mevlid-i Nebi etkinlikleri, Prof.Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın verdiği “Hz. Peygamber’i Nasıl Anlamalıyız” başlıklı konferansla başladı. Mevlid-i Nebi eski ismiyle Kutlu Doğum Haftasında yapılaması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz...

Star Gazetesinde yapılan ve Diyanet İşleri Başkanlığının yönetmelik değişikliği ile "Kutlu Doğum" haftasının adı "Mevlid-i Nebi" olarak değiştirdi, haftanın başlangıcının ise Hicri Takvim'e göre rebiülevvel ayının 12'nci günü olması kararlaştırıldığı habere göre; "Kutlu Doğum Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasını Kutlama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.  Buna göre, yönetmelikte yer alan "Kutlu Doğum" ibareleri "Mevlid-i Nebi" şeklinde değiştirildi.

Aynı yönetmelik değişikliğinde, her yıl 14-20 Nisan tarihlerinde kutlanan haftanın başlangıç tarihi Hicri Takvim'e göre 12 Rebiülevvel olarak kabul edildi.

Bu kapsamda, Diyanet İşleri Başkanlığı merkez teşkilatı, Mevlid-i Nebi Haftası ile Camiler ve Din Görevlileri Haftası faaliyetleri çerçevesinde, İslam dininin itikat, ibadet ve ahlak konularında toplumun tüm kesimlerini aydınlatıcı faaliyetler gerçekleştirerek, haftalara ilişkin sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunacak, sempozyum, konferans, panel ve buna benzer etkinlikler düzenleyecek.

Ayrıca komisyon kararı doğrultusunda, bu haftalar münasebetiyle Kur'an kursları öğrencileri ve din görevlileri arasında mesleki ve kültürel alanda düzenlenecek yarışmalarla ilgili usul ve esaslar belirlenerek, merkez, taşra ve yurt dışında düzenlenen konferans, panel, sempozyum, forum ve diğer etkinlikler Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinden duyurulacak.

Hz. Peygamber’in doğumu olan Mevlid-i Nebi, tüm yurtta çeşitli programlarla kutlanmaya başlandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün etkinlikler kapsamında düzenlediği Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma’nın konuşmacı olarak katıldığı “Hz. Peygamber’i Nasıl Anlamalıyız?” başlıklı konferansın açılış konuşmasını Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş yaptı.

Mevlid-i Nebi’nin ülke genelinde çeşitli etkinliklerle idrak edileceğini aktaran Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, konferans öncesi yaptığı kısa konuşmada, “İnsanlığı karanlıktan aydınlığa çıkarmak üzere Rabbimizin gönderdiği yüce Peygamberimizin doğumunun sene-i devriyesinin heyecanı artık bütün dünyayı kaplamaya başladı. Biz de o heyecanı birlikte yaşamak için bu yılın Mevlid-i Nebi etkinliklerini bugün başlatmaya karar verdik” dedi.

Hz Peygamber’in Kur’an-ı Kerim’de bir şahit, bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderildiğine işaret eden Başkan Erbaş, “Hz Peygamber şahitliğini, müjdeciliğini, uyarıcılığını, davetini ve tebliğini yaptı. Vazifesini yerine getirdi ve Rabbine yürüdü. Şimdi bu vazife alimlerin üzerinde, bizim üzerimizde. Esasında bütün Müslümanlar bundan sorumlu ama öncelikli olarak ilim adamlarının, din adamlarının görevi. Bundan sonra Efendimizin bize emanet etmiş olduğu bu görevleri, bizler ve bizim gibi din hizmetinde bulunan insanlar yapacaklar. Cenab-ı Hak, en güzel şekilde yapmayı nasip eylesin" diye konuştu.

Konferansa konuşmacı olarak davet edilen Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Hz. Peygamber’in hayatından kesitler anlatarak, İslam dünyasında yaşanan sorunlara bakıldığında Müslümanların Hz Peygamber’i ve İslam’ı yeniden anlaması gerektiğini söyledi.

KUTLU DOĞUM HAFTASI MESAJLARI

-Alemlere Rahmet Olarak gönderilen Peygamberimiz Hz. Muhammed  in bizlere sunduğu merhamet ve şefkat vurgusunun tüm yaralara merhem olması, temennisi ile tüm İslam aleminin Kutlu Doğum Haftasını tebrik eder selam ve saygılar sunarım.

-Gül sevginin tacıdır, her bahar bir gül taçlanır. O gül ki Muhammet'i hatırlatır. Onu hatırlayana gül koklatır. Gül kokulu sevgi dolu nice kandiller.

-Yaratılmışların en hayırlısı, Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem için duygularımızı dile getirdiğimiz şu mübarek günde salat ve selam O'na olsun... Kutlu doğum haftanız mübarek olsun.

-Gül sevginin tacıdır o yüzden her bahar gülle taçlanır, o gül ki Muhammed (SAV)'ı anlatır. Muhammed (SAV)'ı anlayana gül koklatılır, gül kokulu KANDİLİNİZ MÜBAREK olsun.

-O’na Uyunuz..O’nu Örnek Alınız Ki O,Sizde Hergün Yeniden Doğsun...Yüreğinizi Verin Ki O’na,Yarın Orada Sizinle Olsun..

-Alemlere Rahmet Hz. Muhammed (s.a.v) Ümmetin üstüne titreyen sensin, Müjdeci, uyaran,gel diyen sensin,Kulunu Allah'a sevdiren sensin,Gecemi gündüze çeviren sensin,Ey Hakk'ın şahidi yüzünü göster,Kul şahadetinle tanımak ister..

KUTLU DOĞUM HAFTASI NEDİR?

Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”

(Enbiyâ, 107)

İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye “Mevlid Kandili” denir.

O’nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.

O’nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.O gecenin sabahı gerçekten de feyizli bir sabahtı. İnsanlık için yepyeni bir gün doğmuş, aydınlık bir devir açılmıştı. Bir fazilet güneşi ve hidâyet meşalesi olan sevgili peygamberimizin gönderilişi, Yüce Allahın bütün insanlara en büyük nimetlerinden birisidir. Bu hususta Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmuştur:

“Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah’ın âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuştur. Halbuki daha önce onlar apaçık bir sapıklık içinde idiler.”

(Âl-i İmrân, 164)

Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı “Vesiletün’necat” olan mevlid kitabı O’nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.

Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O’nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O’nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O’nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.

O âlemlerin Rabbinden, “Alemlere rahmet olarak gönderildi.” Asırlara sığmayacak inkılapları birkaç sene içerisinde gerçekleştirdi. Evlâtlarını diri diri toprağa gömen babalar O’na ve getirdiği prensiplere iman ettikten sonra mükemmelleştiler, dünyaya insanlık, adalet ve medeniyet rehberi olacak hale geldiler. İnsanlar O’nun tek emriyle, kökü yüzlerce yıl derinde olan alışkanlıklarını bıraktı.

O, yirminci asır insanının yüzyılda yerleştiremediği hakkı, hukuku, adâleti, hürriyeti, demokrasiyi ve insan haklarını bir solukta yerleştirdi. Böylece cehâlet asrı bir saâdet asrı olup, çıktı. Nihayet asır, asırlara taştı. Ve O, çağlar ötesiyle kucaklaştı.

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed kendisinden önceki peygamberler gibi sadece bir kavme veya millete değil, bütün insanlığa peygamber olarak gönderilmiştir. O’nun diğer peygamberlerden en farklı yönlerinden birisi budur. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulur:

“Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik; fakat insanların çoğu bilmezler.”

(Sebe, 28)

İnsanlığın her zaman ve mekânda Hz. Peygamber’in tebliğ ettiği ilâhî mesaja ve bu mesajın hayata geçirilmiş şekli olan onun sünnetine ihtiyacı vardır. O’nu örnek almak, Kur’an’a uymaktır. Çünkü Hz. Aişe (r.a.)’nın ifâdesiyle O’nun ahlâkı Kur’an’dı. (Müslim, Misâfirîn, 139). Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed’in inananlar için en güzel örnek olduğunu bildirmekte ve bu hususta şöyle buyurulmaktadır:

“Andolsun, Allah’ın rasûlünde sizin için, Allah’a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar için ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb, 21)

Peygamber efendimizin gerçek doğum günü:

Peygamber efendimizin gerçek doğum günü Hicri takvimdeki Rebiülevvel ayının 12. gününün sabahı dünyaya gelmiştir. 11.gece Mevlid kandili olarak islam alemi tarafından kutlanmaktadır. Yani her yıl Nisan 14-20 günleri arası kutlanan kutlu doğum haftası, peygamber efendimizin doğduğu gerçek ay değildir, Diyanet işlerinin çıkarttığı bir tür etkinliktir.

KUTLU DOĞUM HAFTASINDA NELER YAPMALIYIZ?

Peygamberimiz Hz.Muhammed Mustafa Rebiül-evvel ayının 12.gecesi yani Mevlid kandilinde dünyaya gelmiştir. Bu kutlu ayda neler yapmalıyız? Hangi ibadetleri bugünlerde yapmamız gerekiyor? Öncelikle olarak Kutlu Doğum Haftasında yapılaması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz...

Öncelikle bol bol Salat-ü selam getirebiliriz.

Hadisi şerifleri okuyabiliriz.

Bol bol Kuran okuyabiliriz.

Peygamber Efendimizin hayatını nasıl yaşadığını yeniden okuyup,yaşantımızı ona göre yeniden gözden geçirebiliriz.

Mademki kutlu doğum haftası bu kadar insan Peygamberimizde bahsediyor,salat-ü selamlar getiriyor,“temiz bir niyetle salat-ü salam getirip,sonrada güzel ve hayırlı isteklerimizi Yüce Allah’a bildirip arkasından tekrar salat-ü selam getirirsek mutlaka kabul olur diye düşünüyorum.”

Geceleri kalkıp teheccüd namazı kılıp,iki salat arasında mutlaka kabul olan duamızı yapabiliriz.

Kuran okuyup önce Peygamberimiz muhammet Mustafaya ve sonra diğer peygamberlere hediye edebiliriz.

Bize ailesinden bile düşkün olan Efendimizi anlatan sohbetler yapabilir, sohbetler dinleyebiliriz.