Tehlikeli Bir Neden Sonuç İlişkisi, Koah Ve Zatürre

Başlıca Nedeni Sigara Dumanına Maruz Kalmak Olan Koah Ve Zatürre İlişkisi akciğerlerde geriye dönüşsüz hasarlara sebep olabiliyor. Bakteriyel enfeksiyonlara karşı savunmasız kalan akciğerlerde oluşabilecek bakteriyel pnömoni, KOAH şikâyetlerinin hızlı ve yoğun bir şekilde ilerlemesine neden olabilir.

Tıbbi ismiyle pnömoni olarak bilinen zatürrenin akciğerlerin iltihaplanması ile oluşan mikrobik bir hastalık olduğunu dile getiren Emsey Hospital Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ali Metin Görgüner, ‘’Bakteriyel pnömoni, bulaşıcı bakterilerin üst solunum yolları üzerinden akciğerlere dokusuna ulaşmasıyla ortaya çıkar. KOAH hastalarının bağışıklık sistemleri, akciğerlerin sürekli tekrarlayan iltihaplanmasıyla birlikte sistematik olarak zayıfladığından, pnömoniye karşı hassastır. Üstelik, KOAH'ta yaygın olarak bulunan birikmiş mukus da, enfeksiyon oluşturmak için çok uygun bir ortam yaratır. Bu nedenle oluşan bakteriler kişinin sağlık durumuna göre, lokalize bir enfeksiyondan her iki akciğerde yaygın pnömoniye kadar değişen klinik tablolara neden olabilir.’’ Dedi

BU BELİRTİLERE DİKKAT!

Prof. Dr. Ali Metin Görgüner ‘‘Ani titreme, hızla yükselen ateş, solunum ve öksürme ile şiddetlenen göğüs ağrıları, yeşilimsi sarı veya kanlı mukus, hızlı, yüzeyel solunum bakteriyel bir pnömonin yaygın belirtileridir. Bu belirtilerin bir veya birden fazlasını taşıyorsanız erken teşhis ve tedavi için zaman kaybetmeden doktora başvurmalısınız.‘’ şeklinde bilgi vererek teşhis ve tedavi süreçlerini anlattı.

NASIL TEŞHİS EDİLİR?

Bakteriyel pnömoni tanısı öncelikle hastanın şikayetlerini dinleyerek iyi bir hikaye alma ve ardından fizik muayene ile başlar. Diğer testler; akciğer infiltrasyonunun derecesini değerlendirmek için göğüs röntgenleri, bakteriyel türü tanımlamak için balgam kültürü, bazı özel bakterilerin varlığını tespit etmek için idrar antijen testleri, oksijen satürasyon seviyelerini kontrol etmek için nabız oksimetresi veya arteriyel kan gazlarının alınması, bakterilerin akciğerlerden kan dolaşımına yayılıp yayılmadığını belirlemek için kan kültürleridir.

TEDAVİ SÜRECİ NASILDIR?

Bakteriyel pnömoni antibiyotiklerle tedavi edilir. Enfeksiyonun şiddetine veya tekrarlamasına bağlı oral yolla verilen antibiyotik reçete edilebilir. Tedavi başladıktan sonra hastalar birkaç gün içinde kendilerini daha iyi hissederler. Ancak tamamen iyileşmek için ilacın doktor kontrolünde, uygun dozda ve uygun süreyle kullanılması gerekir. İlacın yarıda bırakılması ve düzensiz olarak kullanılması, antibiyotik direncine yol açarak gelecekte bu ilaçların işe yaramamasına neden olur. Şiddetli pnömoni vakaları ise hastaneye yatış gerektirebilir. Böyle durumlarda damar yolu ile antibiyotik ve sıvı kaybını önlemek için serum verilir.

KORUNMA YOLLARI

Bakteriyel pnömoniyi önlemenin en iyi yolu, pnömokok aşısı olarak da bilinen zatürre aşısıdır. Bunun dışında;

•            Sigara içmeyin.

•            Çevrenizde sigara içilmesine izin vermeyin.

•            Alkolden uzak durun.

•            Sıcak soğuk geçişinde kıyafetlerinize dikkat edin. Hava alacağım diyerek üzerinize bir şey almadan aşırı soğuğa çıkmayın.

•            C vitamini yönünden zengin meyveleri özellikle portakal, nar ve greyfurt suyu tüketin.

•            Hafta içi ve hafta sonu aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkın. Çünkü yapılan son araştırmalara göre uyku düzensiz olduğu zaman bağışıklık sistemi zayıflar.

•            Başta antibiyotikler olmak üzere lüzumsuz ilaç kullanmayın.

•            Her yılın Eylül-Kasım ayları arasında mutlaka grip aşısı olun.

•            Risk faktörlerini taşıyorsanız 8 yıl koruyuculuğu olan zatürre aşısı yaptırın.

Kimler kesinlikle zatürre aşısı yaptırmalıdır?

•            65 yaşın üstündeki kişiler,

•            10 yaşın altında astım, akciğerlerinde veya bağışıklık sisteminde problem olan çocuklar,

•            KOAH gibi kronik akciğer hastalıkları olanlar,

•            Kalp-damar, karaciğer, böbrek ve şeker hastalığı olanlar,

•            Dalağı ameliyatla alınmış olanlar,

•            Bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullanmak zorunda olanlar.