Sayın Başkana Açık Çağrı

Veysi ERKEN

Sayın Başkan!

24 Haziran 2018 tarihi ülkemiz için bir dönemin başlangıcıdır.

Yeni bir yönetim sisteminin ilk cumhurbaşkanı olarak seçilmenizin ülkemiz ve bütün insanlık âlemi için hayırlara, iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını Cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.

Zorlu bir seçim süreci nihayete erdi. Özellikle ülkemizin gelişmesini, müreffehleşmesini ve dünyaya adaletin tesisi için çaba göstermesini engellemek isteyen şer odakları bütün elemanlarını, piyonlarını, maşalarını ve uşaklarını topyekûn devreye soktukları bir seçim süreci geride kaldı.

Hamdolsun.

Seçim sonucu iyi oldu ve ilk başkan seçildiniz.

Yıllarca merhum Muhsin Yazıcıoğlunun partisinde MKYK üyesi ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı yapmış bir akademisyen olarak doğruluğuna inandığım her şeyi desteklemeye, yanlış bulduğum her şeyi reddetmeye çalıştım.

Bizler “Cenabı Allah’ın birliği ve Hz. Muhammed’in (s.a.v.) risaleti dışında tartışılmazı olmayanlar” olarak hakkın ve hakikatin yanında olduk.

2007 yılındaki seçim sonuçları itibarıyla cumhurbaşkanlığı seçimleri ve akabindeki halk oylamaları ve seçimlerdeki tutumumuz açıktır.

Aynı şekilde 2014’te ilk cumhurbaşkanlığı seçildiğinizde de aynı tavrı sergilemiş ve o günün yöneticilerini uyarmıştım.

Özellikle 16 Nisan halk oylaması ve akabinde gerçekleşen 24 Haziran seçimleri ülkemiz için bir dönüm noktası olmuştur.

Yeni bir yönetim sistemi devreye giriyor. Ancak seçim döneminde hem aday belirlemede hem de seçim sürecinde yanıltıldığınızı düşünüyorum.

Özellikle haşhaşi guruplarla iltisaklı olabilecek bazı kişilerin aday gösterilmesi ve seçim sürecindeki zafiyet sonucu olumsuz yönde etkilemiştir. Bilhassa partinizde görünüp de aleyhinize çalışanların sayısı yüz binlerle ifade edilebilir. Bürokraside olanlar da işin cabası.

Seçim bitmiş.

Bunu tartışacak değilim.

Bilesiniz ki, uyarılarımız hesabi değil, hasbidir.

İsterim ki, Türkiye dünyaya adaletle damgasını vursun.

Bunun için hasbi insanlara ihtiyaç vardır.

Bilinmelidir ki, ilke ve kurallar ne kadar iyi ve doğru olursa olsun onları kullanacak kişiler yetersiz, liyakatsiz, art niyetli ve kötü olursa yönetim başarılı olamaz.

Yeni yönetim sisteminin ilkeleri 16 Nisan öncesine göre daha iyidir. Oligarşik bürokrasiyi kırabilirsiniz.

Ama görüyorum ki, kuzgunlar yer kapmak için etrafınızı kuşatmaya çalışıyorlar. Gerek bakanlıkların gerekse çalışma ofislerinin oluşturulmasında ve personelin istihdamında seçici davranmanız gerekir.

Tavsiyem efendimci olmayan ve beklenti içine girmemişlere danışmanızdır. Hatta danışacağınız kişiler fahri olmalıdır bence.

Aksi takdirde yapmak istediğiniz icraatların aksine size iş yaptırırlar.

Birkaç örnek verecek olursak, Seçimden önceki icraatlardır. Çıkarılan kanunlarla 36 bin öğretim üyesi küstürülmüş, milyonlarca gencin beklentisi heba edilmiş, vekillere birkaç implant kazandıracağız diye imajınız zedelenmiştir.

Bunlarla ilgili verebileceğim misaller çoktur.

Etrafınız sizi yanıltıyor.

Yeni dönemde yeni başlangıç yapınız ve bu başlangıç etrafınızı sizi yanıltanlardan temizlemiş olsun.

Sayın Başkan!

Bizler “veşavirhum fil emr” emri ilahisine uyanlarız.

Bu emre uygun olarak hasbi olanlara danışırsanız, Türkiye’nin dünyada adaletin tecellisi için öncü rol oynayacağına inanıyorum.

Umarım ki, danıştıklarınız bu yazımı ve talebimi size iletirler.

Hâsılı kelam.

Halkın teveccühü ile bütün şer ittifaklara ve şerirlere rağmen tekrar cumhurun “Başkan”lığına seçilmenizi tebrik ediyor, hayırlara, iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını cenabı Allah’tan niyaz ediyorum.

Selam ve Sabırla...

CHP’deki Gelişmeler

Dostlar soruyor.

CHP hakkında ne düşünüyorsun.

Defalarca yazdım.

Kanaatim aynıdır.

Deniz Baykal’ın gitmesi, Kemal Kılçdaroğlunun gelmesi, Kemal’in gitmesi Muharremin gelmesi vs. CHP için bir şeyi fark ettirmez.

Çünkü CHP’nin temel ilkesi “halka rağmen halk için”dir. Jakobendir. Tepeden inmecidir.

Bu ilke ve zihniyet terk edilmedikçe CHP’den bu ülkeye hayır gelmez.

Bu anlamda CHP hakkında bir şey düşünmüyorum.

Yıllar önce yaptığım teklif geçerlidir.

CHP’liler toplanıp partiyi fesh etmeleri gerekir.

Bunu başarırlarsa hem kendilerine hem de ülkemize hayırlı bir iş yapmış olurlar.

O zaman yeni bir isim, yeni ilkeler ve zihniyetle yeni bir başlangıç yapabilirler. Başka çıkış yok.