Zihniyet ve CHP’li EKREM

Veysi ERKEN

Zihniyetin oluşumunda en büyük müessir “din”dir. Tabii ki, elhamdülillah Müslüman’ız ve bizim zihniyetimizin oluşumunda “İslam” müessirdir. Bu anlamda zihniyetimiz “cenabı Allah’ın birliği ve Hz. Peygamber’in risaleti dışında tartışılmazımız yoktur” anlayışına göre şekillenmiş ve şekillenmeye devam ediyor.

Türkiye’de olan ve oluşabilecek bütün grupları bu bağlamda anlamaya, çözümlemeye, tahlil etmeye ve eleştirmeye çalışıyorum.

CHP denilen yapıyı ve zihniyeti de bu anlamda tahlil etmeye çalışıyorum.

Dikkat edilirse CHP’li Ekrem sanki CHP’li değilmiş gibi takdim ediliyor. CHP zihniyeti unutturulmaya çalışılıyor ve sütten çıkmış ak kaşık misali allanıp pullanıyor.

Hepimiz biliyoruz ki, CHP zihniyeti İttihat geleneğinin devamıdır.

İttihatçılar tapınakçı zihniyetinin devamı olan masonlar tarafından yönlendirilmiş ve Osmanlı coğrafyasının altı yedi sene içinde dağılmasına, yok olmasına ve kan gölüne dönüşmesine vesile olmuştur.

İşte CHP zihniyeti de bunun devamıdır ve temel düsturları “halka rağmen”dir.

Yani bu zihniyet İslam’dan kopuk ve yıkıcıdır.

Özellikle İnönü döneminden beri hiçbir hayırlı icraatı söz konusu değildir. Darbecilerin destekçisi olmuştur tarihi boyunca.

Özellikle yetmişli yıllardan itibaren ülkemize yaşattıkları sıkıntıları, yoklukları ve kıtlıklar benim neslim iyi bilir.

Bugün dünden farklı mıdır?

Kesinlikle hayır. Zihniyetlerini değiştirmeye niyetleri yoktur.

Hatta, denilebilir ki, daha tehlikelidir.

Zira CHP artık “takiye” yöntemini benimsemiş ve kendini farklı kılıklarla takdim etmeye çalışmaktadır. İl başkanları olan Kaftancıoğlu bunu açıkça dile getiriyor.

CHP son birkaç yıldır benimsediği “takiye”cilik yöntemini Ekmeleddin İhsanoğlu’nu aday göstermekle başlatmış ve adımlarını hızlandırmış, Mansur Yavaş’la zirveye çıkartmıştır.

Takıye yöntemi bütün türevleriyle CHP zihniyetinde devam ettirilmektedir.

İşte CHP’li Ekrem hadisesi de bundan ibaret.

Ekrem sanki CHP’nin adayı değilmiş gibi yutturulmaya çalışılıyor. Bunun için CHP’nin gerçek zihniyetini ifade eden kişiler eylem ve söylemleriyle unutturulmaya, puslanmaya ve gizlenmeye çalışılıyor.

Canan Kaftancıoğlu geri planda. Zira söz ve eylemleri İslam’la barışık olmadığını gösteriyor. Bu sözler CHP’li Ekrem’i zora sokar diye unutturuluyor. Keza Sera Kadıgilin ezan sesinden rahatsızlığı hiç gündeme getirilmiyor. Paydaşları olan Sezai Temelli’nin ifadeleri neredeyse tarihin sayfalarına terk edilmiş vaziyette. İlgezdi'lerin rezidansları, Kılıçdaroğlu’nun kızının dairesi ve daha nice unutturulan icraatlar. Bir de İSKİ yolsuzluğu. Merak edenler Ergun Göknel döneminin İSKİ hadisesini tekrar okuyabilir.

Bütün bu unutturmalar ne için yapılıyor.

Malum.

CHP zihniyeti bizim değerlerimizle barışık olmadığı anlayışını gizlemek ve tekrar topluma tasallut ederek bizlere zulmetmek için.

Her şeye rağmen valiye hakaret eden, kitap fuarını yasaklayan, servetini ve AVM’lerdeki ortaklıklarını gizleyen, denizden çan çıkarma törenine katılan CHP’li Ekrem’i ve CHP zihniyetini bu halk unutmuyor.

Ama zübükler de boş durmuyor.

Zaten kızdığım zübüklerdir.

Dün milliyetçi, ülkücü, milli görüşçü olduğunu söyleyen veya öyle bildiğimiz kişilerin düştükleri derekedir.

Dün İslami kimlikle veya milliyetçi- ülkücülükle tavsif edilenler bugün CHP zihniyetinin daisi( propagandasını yapan) olmuşlar.

Akademisyen, teşkilat başkanı, gazeteci, yazar ve benzer sıfatlarıyla öyle daileştiler ki, düşünmeden edemiyoruz.

Yahu bunlar eskiden böyle değillerdi.

Acaba içimizdeki görevliler miydi?

Yoksa yeni mi değiştiler ve savruldular.

Hepimiz biliyoruz ki bir dava için önemli olanlar “sabıklar değil sadıklardır”. Bu ifademi bir partiye bağlılık anlamında kullanmıyorum. Davaya bağlılık İslam’la dirilişedir.

Savrulanlar sabık olabilirler ama sadık olmadıkları kesindir. İslam’da dirilişlerini unuttular ve CHP zihniyetine savruldular.

Bu tipler o kadar zübükleştiler ki. Her yazımdan rahatsızlık duyuyorlar.

Dün yine bu zübüklerden birkaç kişiyle karşılaştım.

Yazılarımdan rahatsızlıklarını ifade ettiler.

Ama sorduğum hiçbir soruya cevap veremediler ve canan gibi takiye ve itham yöntemine sarıldılar.

Bütün zübüklere sesleniyorum.

Benim şahıslarla ilgili bir sıkıntım yok.

Sadece CHP zihniyetinin bu ülkeye hayrının dokunmadığı ve dokunamayacağını anlatmaya ve topluma izah etmeye çalışıyorum.

CHP zihniyeti uzak durulması gereken bir zihniyet ve yaşayış tarzıdır.

Bu ülkeye kazandıracağı bir tek şey vardır.

Kıtlık ve yokluk.

Bütün dostlara, okuyuculara ve beni sevenlere duyurumdur. CHP zihniyetinden uzak durunuz.

Selam ve Sabırla…