Allah Yolunda Olanlar Anlıyor ve Gereğini Yapıyor

Veysi ERKEN

Özden koparılışın ve yıkımın dehşetine rağmen bu millet ayakta duruyor.

            Tarih boyunca Siyonist haçlı zihniyetinin efendileri, uşakları, piyonları, köleleri ve satılmışlarının bütün çabalarına rağmen bu millet İslam’ı anlamaya ve yaşamaya çalışmıştır.

            Bu millet “kamet” ve “istikamet”ini yaşadıkça güçlenmiş Siyonist haçlı zihniyeti çökmüştür.

            Dün böyle idi bugün de böyledir.

            Afrin harekâtı kapsamında şehid olan merhum Ömer Bilallar bu gerçeği haykırdıkça Siyonist haydutların ve uşaklarının yeri cehennem olacak. 

“Suriye’nin Afrin bölgesinde teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan Piyade Astsubay Kıdemli Çavuş Ömer Bilal Akpınar’ın, tim komutanı olan ve aynı saldırıda yaralanarak tedavi altına alınan silah arkadaşına verdiği mektubunda “Kardeşim senden ricamdır, bana bir şey olana kadar sende saklı kalsın. Kardeşim bu savaş haç ile hilalin, imanla inkârın, hak ile batılın, küfür ve tevhidin savaşıdır. O yüzden anneme, babama, kardeşime, Nur’a söyleyin üzülmesinler” diye tarihe not düştü.

Bu ruh, duygu, anlayış ve yaşayış bizi ayakta tutuyor. Kamet ve istikametimizi belirliyor. Hayatımıza yön veriyor.

Siyonist haçlı zihniyeti asırlardır bu anlayışa savaş açtı. Bu anlayışa direnç gösterdi.

Siyonist anlayış ve uşakları biliyor ki, İnsan, insanlık ve insaniyet İslam’la hayat bulur. Siyonist anlayış insanın hayat bulmasını istemiyor.

Bütün dünyanın kan revan içinde olmasını hedefliyor.

Onun için uşaklar buluyor, yetiştiriyor, eğitiyor, besliyor ve İslami değerleri yok etmek için piyasaya sürüyor.

Coğrafyamızda ve hatta bütün dünyada sürdürülen katliamın, yıkımın, yokluğun ve kıtlığın sebebi budur.

İçimizdeki uşaklar efendilerine hizmet için olanı kötülemeye, tahfife, milletin gözünden düşürmeye çalışıyorlar.

Ama başaramayacaklar.

Çünkü bu millet Ömer Bilallar gibi şuurludur.

Olanın bitenin “haç ile hilalin, imanla inkârın, hak ile batılın, küfür ve tevhidin” kavgası olduğunun farkındadır.

Dün tapınakçılarla eylem ve amaç birliği içinde olan haşhaşilere rağmen İslam geniş bir coğrafyada hayat buldu.

Bugün de haşhaşi fetösü, masonu, Siyonistçi ve tapınakçısına rağmen yeryüzünde İslam var olacak.

İnsana vahyedilenin muhafızı bizler değil, cenabı Allah’tır.

Biz bu anlayışın hadimi oldukça her türlü şerirliğe rağmen hayat bulacağız.

Bizi yok etmek isteyenler bizde hayat bulacak.

Tıpkı Moğollar gibi.

Evet,

Ömer Bilallar bu olgunun farkındadır.

Cenabı Allah bu şuurda olanların ölü olmadığını bize bildiriyor.

Allah yolunda katledilenlere ölü demeyin müjdesi bunun delilidir.

Bizi ayakta tutan bu anlayış ve yaşayıştır.

Bu cehdin yaşı yoktur.

Herkes kaldırabileceği yükü yüklenir.

Buna da inanıyoruz.

Bir asra yaklaşan yaşına rağmen İstanbul surlarına dayanan Ebu Eyyüb’ün haleti ruhiyesini anlayanlar ve yaşayanlarız.

Bizler sadece Afrine değil, davet edildiğimiz her kıtaya, okyanus ötelerine de gideriz biiznillah.

Ruhun şad olsun Ömer Bilal Akpınar.

Mektubunla bir gerçeği faş ettin.

Bütün şühedanın ruhu şad olmuştur inşallah.

Mealen şair ne diyor.

Ey şehid oğlu şehid isteme benden makber. Aguşunu açmış duruyor peygamber.

Hâsılı kelam.

Türkiye Siyonist haçlı zihniyetinin bütün kurum, kuruluş ve yönetimlerinin yaptıklarını ve piyonlarına yaptırdıklarının farkına varmıştır.

Bu bilinç bizi İlayı Kelimetullah doğrultusunda nizam-ı Âleme kavuşturacaktır inşallah.

Selam ve Sabırla…