Aydınlanma

Abone Ol

Aydınlanma

İnsanın dünya(sın)da (yaşamında) bir şeyleri gerçekleştirebilmesi için öncelikle dışarıda olanı değil, içerideki inançların oluşturduğu yazılımı değiştirip, yenilemesi ve oluşan yeni enerjileri iyi bir şekilde yönetebilmesi gerekir.

Fakat insan tanımlayamadığı şeyi yönetemez. Gerekli yenilemeyi yapabilmesi için ise öncelikle nasıl bir bilinçaltı yazılımına sahip olduğunu bilmesi gerekir. Bunun içinde yaşamına bakması gerekir.

”Nefsini (kendini) bilen, Rabbini (terkipsel programını/yazılımını) bilir.”

Fakat insanın kendisini tanıyıp, inançlarından oluşan programı kontrol altına alıp, yeni bir yazılım oluşturması o kadar kolay bir şey değildir. Çünkü bilinçaltı değişimden nefret eder ve şiddetle direnerek, karşı koyar.

Bu direnci kırabilmenin yolu sabırla, inançla, bilinçli olarak yapılan zihinsel ve fiilsel tekrarlar, nefsi zorlayan, nefse hoş gelmeyen (affetmek, malından vermek, hoşlanmadığını sevmek, vb.) çalışmalardır. Bunun neticesinde bilinçaltı zaman içerisinde yeni olan yazılımı benimser ve program olarak kaydederek bunun üzerinden dünyevi çıktıları oluşturmaya başlar.

İnsan gerekli yenilenmeyi yapamadığında ise nefsinin istekleri doğrultusunda hareket etmeye devam ederek istese de, istemese de mevcut yazılım programı doğrultusunda çıktılar alarak yaşamını sürdürmeye devam eder.

Nefsine zor geleni yapmaya başladığında, tekrarlara sabırla devam ettiğinde ise bilinçaltı bir süre sonra yeni olanı öğrenip kabullenerek, kayda alır ve bu yazılım doğrultusunda çıktılar vermeye başlar.

Sonuçta, ataların dediği gibi “kırk gün ne dersen o olur” misali yenilenme başlar.

Alıntıdır