5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü: Bir Kazanım ve Mücadele Hikayesi
Selahattin Erol
Bugün 5 Aralık, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının verilişinin yıl dönümü. Bu anlamlı gün, yalnızca Türkiye'de değil, tüm dünyada kadınların daha insanca bir yaşam için verdikleri mücadelenin ve dayanışmanın bir simgesi haline gelmiştir.
Türkiye, bu konuda pek çok Batı ülkesinden çok daha önce, 1930'lu yıllarda kadınlara siyasi haklar tanımaya başladı. 1930'da belediye seçimlerine katılma ve 1933'te muhtar olma hakkının ardından, 5 Aralık 1934'te Anayasa'da yapılan değişiklikle kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı verildi. Bu, Atatürk Devrimleri'nin en önemli adımlarından biriydi ve Türk kadınının toplumsal ve siyasal hayattaki yerini güçlendirdi.
Kadınların Gücü Toplumun Gücüdür
Kadınların aktif olarak siyaset, eğitim, istihdam ve diğer alanlarda yer alması, çağdaş ve demokratik bir toplumun temelini oluşturur. Kadınların kendi hakları için verdiği mücadele, sadece kendileri için değil, tüm toplum için daha adil ve eşitlikçi bir yapı inşa etme amacını taşır.
Son yıllarda kadınların siyasette daha fazla yer alması sevindirici bir gelişme. Özellikle muhtar ve belediye meclis üyesi aday sayılarının artması, kadınların yönetimde daha etkin rol alma arzusunun bir göstergesi. Bu, daha katılımcı ve kapsayıcı bir toplum yapısının oluşmasına katkı sağlayacak.
Bu bağlamda, Türkiye'nin ilk kadın belediye başkanlarından biri olarak kabul edilen Zekiye (Xate) Midyat gibi öncü kadınları hatırlamak da önemli. Onun 1957 yılında Midyat'ta üstlendiği bu görev, gelecek nesil kadınlar için ilham verici bir örnek teşkil ediyor.
Sonuç olarak, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, kadınların elde ettiği kazanımları kutlamakla kalmayıp, aynı zamanda eşitlik mücadelesinin devam ettiğini de hatırlatıyor. Bu özel günde, tüm Türk ve dünya kadınlarının hak ettikleri sağlık, mutluluk ve eşit fırsatlara sahip olmasını diliyorum.