MARDİN (AA) - HALİL İBRAHİM SİNCAR - Mardin'deki tarihi Deyrulzafaran Manastırı bahçesinde uygulanan proje ile asırlık zeytinlerin üretimi yapılarak, geni korunuyor.

Yaklaşık 15 yıldır zeytin üretimi yapılan Deyrulzafaran Manastırı'nın bahçesinde, Harran Üniversitesi ile Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı iş birliği ve Mardin Valiliğinin destekleriyle 4 yıldır "Zeytin Gen Bahçesi Projesi" uygulanıyor.

Kent merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan, 5. yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18. yüzyılda kavuşan Deyrulzafaran Manastırı bahçesinde proje kapsamında "Gen Bahçesi" kuruldu.

Tarihi yapının bahçesinde, Mardin'e özgü başta "halhal", "mavi", "zoncuk", "melkabazi" ve "belloti"nin de aralarında bulunduğu, bölge illerindeki 25 çeşit zeytinin üretimi yapılıyor.

Hasat edilen zeytinler, sofralık ve zeytinyağı için ayrılıyor. Soğuk sıkımla elde edilen zeytinyağı, manastırın adını taşıyan "Dzafaran" markasıyla satışa sunulurken, bir kısmı ise dini ritüellerde kullanılmak üzere çevredeki kilise ve manastırlara gönderiliyor.

- "Talepte her yıl artan bir ivmeye sahibiz"

Deyrulzafaran Manastırı'nda görevli ziraat mühendisi İshak Bayyiğit, AA muhabirine, tarihi manastırın, ekonomik yeterliliğini sağlaması için tarımsal faaliyetlere de ev sahipliği yaptığını söyledi.

Manastır sınırlarında son 10 yıldır daha profesyonel anlamda yetiştiricilik yapıldığını ifade eden Bayyiğit, "Manastır içerisinde yaklaşık 750 dönüm bahçe söz konusu. 300 dönümde zeytin üretiliyor. 300 dönümde badem, geri kalanda ise üzüm ve nar yetiştiriliyor. Zeytinde bir sene var bir sene yok yılı. Şu anda kuraklığın da etkisiyle ürünlerde bir miktar düşüş olduğunu gözlemliyoruz. Geçen yıl yaklaşık 100 ton almıştık, bu yıl da 70 ton civarında ürün beklentimiz var." dedi.

Bayyiğit, hasat edilen zeytinlerin bir kısmının Derik ilçesinde 25 derecede soğuk sıkımla zeytinyağına dönüştürüldüğünü, bir kısmının ise sofralık olarak değerlendirildiğini dile getirdi.

Elde edilen ürünlerin bir kısmını gelen turistler için satışa sunduklarını belirten Bayyiğit, yoğun talep ve verimin artmasıyla yurt dışına da açılmayı planladıklarını kaydetti.

Bayyiğit, "Talepte her yıl artan bir ivmeye sahibiz. Miktardaki artış dışarıya açılmamızı sağlayacak." ifadelerini kullandı.

- "Yerel zeytin kaynaklarını burada koruma altına alıyoruz"

Manastır bahçesinde 4 yıl önce "Gen Bahçesi" kurulduğunu anlatan Bayyiğit, zeytin üretiminin sürdüğünü söyledi.

Bayyiğit, "Bölgemizin yerel zeytin kaynaklarını burada koruma altına alıyoruz. İlerleyen yıllarda elde edeceğimiz sürgünleri, çeşitleri, üreticilerle paylaşıp, bölgemizde bir anlamda yerel zeytin çeşitlerini de yaygınlaştırmayı istiyoruz. Hem çeşidimizi artırma anlamında hem de bölgede tesis edilecek zeytin bahçelerinde bu çeşitlerin var olması için gerekli hazırlıklarımızı yapıyoruz." diye konuştu.

İklim değişikliğine de dikkati çeken Bayyiğit, yerel ürünleri koruyarak, geçmişten devraldıkları mirası geleceğe aktarmak istediklerini belirtti.

Bayyiğit, şöyle devam etti: "Küresel ısınmanın getirmiş olduğu iklimsel çeşitlilik, verim ve kaliteyi ciddi anlamda düşürüyor ama yerel çeşitler bu tür iklimsel değişimlere karşı bir dayanım oluşturuyor ve dolayısıyla üreticilerin kendi yerel çeşitleriyle tesis ve bahçe kurmaları iklim değişimine karşı mücadelede onlara büyük bir avantaj sağlayacaktır. Dışarıdan başka çeşitlerin getirilmesi iklim değişikliğine karşı verim ve kalitede ciddi kayıplara neden olacaktır. İklim değişikliğine karşı bölgemizin yerel çeşitleri koruma altına alıp, kendi çeşitlerimizle yola devam edip, verim ve kaliteyi de korumuş oluyoruz."

Manastır bahçesinde zeytin hasadı yapan işçilerden Fatma Sakı, sabah saatlerinden itibaren zeytin topladıklarını belirterek, üretilen zeytinlerin kaliteli ve lezzetli olduğunu söyledi.