BİK Genel Kurulu Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi Mustafa Arslan  yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; Teklif geçtiğimiz hafta sonu kamuoyunun gündemine gelmiş, yeterli müzakere ve tartışma imkanı olmadan Dijital Mecralar Komisyonu’nca değerlendirilmiştir. Önceki sabah saatlerine kadar süren Komisyon Toplantısı’na bendeniz de BİK Anadolu Gazete Sahipleri Temsilcisi ve TGK Genel Başkanı Değerli Dostum Nuri Kolaylı ve Genel Sekreter Sinan Tunç ile birlikte katıldık. Komisyon’da verilen imkan çerçevesinde görüşlerimizi sözlü ve rapor halinde paylaştık.

Burada sizlerle teklifin yazılı basınımızın hayatiyeti ve sürdürülebilirliği, Anayasal kamu görevini yerine getirebilmesine ilişkin bölümleri hakkındaki fikirler ve önerilerimizi dikkatlerinize sunmak istiyorum. Umarım bu düşünceler diğer paydaşlar, iliniz milletvekili ve siyasetçileri ile müzakerede faydalı olacaktır.


 
 Gazetecilik olarak kodlaya bileceğimiz meslek, yazılı basın, radyo-televizyonlar ve İnternet haber siteleri ile sosyal ağları kapsayan kitle iletişim alanıdır.

Söz konusu alan; Haber alma hakkının vücut bulduğu, Kamu yönetiminde şeffaflık ve denetime açıklık,

Demokrasinin kurum ve kuralları ile yaşanabilir olması, Sivil toplumun işlerliği, Eğitim ile Markalaşma ve tanıtım işlevlerinin yerine getirildiği Anayasa’da güvence altına alınmış bir kamu görev alanıdır.

Dünyada her egemen devlet yapısı söz konusu alanda yukarıda sayılan görevlerin yerine getirilebilmesi için meşru zeminde, özgürlükleri koruyarak ve fakat kişilik hakları ve kamu düzenini de sağlayacak şekilde düzenleme, denetleme ve destekleme sistemini kurma ihtiyacındadır.

Basın İlan Kurumu (BİK) mevzuatı eli ile son derece başarılı bir şekilde son 60 yıldır yazılı basınımızın kurumsallaşması, yerel basının var olması  adına önemli bir süreç yaşanmıştır. Öte yandan RTÜK mevzuatı ile de radyo ve televizyonlar düzenlenmekte denetlenmektedir. Burada destekleme ayağının eksikliğine işaret etmek isteriz. Ne var ki geometrik şekilde büyüyen, değerler sistemi ve toplum yapıları üzerinde köklü etki ve değişikliklere neden olan dijital alanda her üç ayağın eksikliği ortadadır.

Söz konusu mecraların tamamında birbirini tamamlayan, üreten mesleğimizin sağlıklı bir ortamda icrası için düzenleme-denetleme ve destekleme süreçlerinin hayata geçirilmesi kaçınılmazdır.

BİK mevzuatı çerçevesinde olduğu gibi resmi ilan ve reklamlar yolu ile destekleme elle tutulur bir yöntemdir. Buna ilaveten Hazine, KOSGEB, İŞKUR ve Kalkınma Ajansı desteklerini de içine alan ve sektörün ihtiyaçlarına göre terzi usulü bir paket ihtiyacına da burada işaret etmek isteriz.


 
Yazılı basınımızın kamudan aldığı desteği kamuya geri döndürdüğü, çıktı olarak kamu yararı ve istihdam ile katma değer oluşturduğunu rakamları ile göstermek ihtiyacındayız.

Gazetelerin Aralık 2021 ve Ocak 2022 resmi ilan gelirleri ile giderlerini ortaya koyan bir çalışma yaptık. Gördük ki gazetelerin almış oldukları resmi ilanlar; KDV, Kurumlar Vergisi, BİK Komisyonu, Sigorta Primi gibi resmi giderleri ya karşılıyor veya altında kalıyor. Geriye kalan personel maaşı, baskı giderleri, işletme giderleri ve diğer giderleri başka kaynaklardan temin edilmeye çalışılıyor.

Ordu Hayat Gazetesi üzerinden örnek verirsek;

Aralık Ayı’nda 20 bin 307 liralık resmi ilan alan gazetemiz 60 bin 236 liralık harcama yapmış. Resmi ilan gelirlerinin üzerine 39 bin 928 liralık kaynak üretmek durumunda ki başa baş gelebilsin. Öte yandan 20 bin 307 liralık resmi ilana karşın 20 bin 686 lira kamuya geri ödemede bulunmuş.

Ocak Ayı’nda ise rakamlar biraz daha farklı hale gelmiş. 17 bin 332 liralık resmi ilan geliri, 21 bin 334 lira resmi ödeme, 73 bin 935 lira toplam harcama ve 56 bin 602 liralık fark oluşmuş.

Bu tablo bize ‘EN KAYITLI SEKTÖR’ olan yazılı basının yaşatılması için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır.

 Teklifin resmi ilanlarla ilgili düzenleme içeren bölümü mevcut resmi ilan pastasını kısmen genişletme amacı taşımakla birlikte, ( ki ne yönde bir gelişme olacağını şimdiden kestirmek mümkün değildir) yazılı basına ayrılan payı internet haber sitelerine bölüştürme gibi bir sonuç getirmektedir. Burada kolaycılık yolu seçilmiş ilave kaynak oluşturmadan zaten kendi kendine yetmekte güçlük içerisinde olan yazılı basının hayat damarını kesmeye dönük bir yaklaşım sergilenmiştir. Sahada ciddi sorunlara neden olacak, kapanma ve işsizlik gibi sonuçlar doğuracak yaklaşımdan vazgeçilmelidir.


 
İcra ilanlarına kamu ihale ilanlarında olduğu gibi eşik değer getirme yaklaşımı dikkate değerdir. Ancak burada da gerek eşik değer tespiti gerekse ‘veya’ ibaresi sektör adına ciddi sorunlara neden olacak potansiyele sahiptir.

Yargıtay’ın konuya ilişkin ihtilaflarda aldığı müteaddit ictihadi kararların ruhu korunarak, tarafların menfaatleri korunmak sureti ile bir orta yol bulmak mümkündür.

Adalet bürokrasisinin kendi cephelerinden bakış açısı ile haklı yaklaşımlarının göz ardı ediyor değiliz. Ancak bir konuya bakarken tüm cepheleri değerlendirmek en akılcı yol olacaktır. İcra ilanları sadece ‘icralık kişinin kaybı’ demek doğru bir yaklaşım değildir. İlan hizmeti ile rekabet imkanı sağlanmakta ve tıpkı Milli Eğitim, Milli Savunma , Ulaştırma gibi bir kamu görevi olan kitle iletişim sahası herhangi odağın etkisinde kalmadan yayın yapabilmektedir. Aksi halde bu alanlar uluslararası sermaye ve ideolojilerin at koşturduğu bir alana dönüşecektir.

 BİK ilan sistemi ile ilgili maddeler hakkındaki düzenleme tekliflerimizi şöyledir;

Söz konusu maddede yapılan değişiklikle BİK Genel Kurul üye sayısı 36’dan 42’ye çıkarılmaktadır.

Bu alanda düzenleme yapılırken 1960’lı yılların mantığında İstanbul- Ankara ve İzmir üniversiteleri ve meslek örgütlerini önceleyen yaklaşım terkedilerek temsilde adalet ilkesi gereği tüm yurda yayılmalıdır. Bu yaklaşımın devamı olacak şekilde genel kurula üye gönderen fakülteler alanlarında tüm üniversitelerden seçimle belirlenmeli, aynı şekilde sivil toplum örgütleri de tüm ülke genelinden seçimle göreve gelmelidir.

Öte yandan 195 sayılı kanun ikili yapıyı öngörmektedir. Kurum görev alanı ve valilik görev alanı ayırımı tüm illerde şube açılması ile sona ermiştir. Bu vesile ile fiili durum yasa ile düzenlenmelidir.

MADDE 25

‘Gazete’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘veya internet haber sitesi’ eklenmiş İbaresinin Gazete’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘ve internet haber sitesi’ eklenmiş “Toplam muhammen bedeli beşyüzbin…” ibaresinin “Toplam muhammen bedeli ellibin…” Şeklinde,

Ancak;

1. Toplam muhammen bedeli beşyüzbin Türk Lİrasının altında… ibaresinin Toplam muhammen bedeli ellibin Türk Lisarısın altında Şeklinde değiştirilmesi Talebimiz şeklinde değişikliğin gerçekleşmesi halinde icra ilanları konusundaki inisiyatif alanı netleşecek, bir gazete ile bir internet sitesinde yayın gerçekleşecek ve elli bin liralık alt yayın sınırı gelecektir.

MADDE 26-

 Alt bendin ikinci paragrafında yeralan ‘Gazete’ ibaresinin…

Alt bendin ikinci paragrafında yeralan ‘gazetelerin enaz ikisinde’ Şeklinde değiştirilmesi

 MADDE 27- ‘gazetelerin en az ikisinde’ ibaresinin muhafaza edilerek metnin düzenlenmesi arz ve talebimizdir.

 Söz konusu değişiklik talebimizin yerine getirilmesi ile gazetelerin yayın hakları korunurken internet sitelerine de ilan hakkı verilmiş olacaktır.

 Anadolu Gazete Sahipleri’ni 2009 yılından itibaren Genel Kurul’da temsil etmekte olan bendeniz ve çok değerli ağabeylerim M. Nuri Kolaylı ve Şevket Erzen, İstanbul-Ankara-İzmir odaklı yapıyı Anadolu’ya döndürme adına büyük gayret sarf ettik. Geriye dönüp baktığımızda büyük mesafe kat ettiğimizi rahatlıkla ifade edebilirim.

2011 yılından bu yana BİK mevzuatında internet mecraı yer almış gazetelerimizin internet sitesi kurması sağlanmıştır.

Söz konusu yasanın görüşlerimiz çerçevesinde düzenlemeler yapılarak çıkmasını arzu etmekteyiz. Sizleri bu noktada hep birlikte mücadele yürütmeye, haklı görüşlerimizin hayata geçmesi için gerekli çabayı ortaya koymaya davet ediyorum. Yasanın çıkması sonrasında da BİK Genel Kurulu’nda uygulama yönetmeliği hazırlanacaktır.

Bu yönetmelikte;

İnternet sitelerinin gazetelerin 36 aydan başlayan bekleme süreleri,

Yine gazetelerin fikir işçisi, yüzölçümü ve satış şartlarında olduğu gibi eleman, tıklanma, maliye kaydı vb yükümlülükler açısından düzenlenmeleri,

Gazetelerin internet sitelerinin yönetmeliğin çıkışı ile birlikte hemen hak sahibi olması, diğer sitelerin yukarıda belirtilen şartlar açısından uyum sağlandıktan sonra hak sahibi sayılmaları hususlarının da takipçisi olacağımızı ısrarla vurgulamak isterim.’’dedi.