Eğitim Üzerine-3 Said Nursî’nin Bütüncül Eğitim Modeli:

“Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder.”

Abone Ol

Kıymetli Okuyucular,
Bugün sizlerle, Said Nursî’nin “iki kanatlı” eğitim anlayışını — aklın bilimle, vicdanın ise manevi ilimlerle aydınlanmasını — merkeze alan bir değerlendirme paylaşacağım. Bu makalede, söz konusu yaklaşımın günümüz eğitim politikalarıyla nasıl örtüştüğü, hangi alanlarda eksikliklerin yaşandığı ve uygulamaya yönelik çözüm önerilerini ele alınacağım.

Eğitim, bireyin yalnızca bilgiyle donatılması değil; aynı zamanda ahlaki ve manevi yönden de gelişmesini hedefleyen çok boyutlu bir süreçtir. Bu bağlamda Said Nursî’nin şu sözü, eğitim felsefesinin özünü yansıtır:

“Vicdanın ziyası, ulûm-u diniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder.”

Bu ifade, eğitimin iki temel boyutunu — akıl ve vicdan — bir araya getirerek hakikate ulaşmayı amaçlayan bir modeli ortaya koyar.

Said Nursî’nin Eğitim Felsefesi:

Vicdanın Ziyası: Manevi İlimler: Vicdan, bireyin içsel değerler sistemiyle ilgilidir. Nursî’ye göre bu yön, ulûm-u diniye ile aydınlanır. Merhamet, sorumluluk, adalet ve ahlak gibi değerler bu kanadın temel taşlarıdır.

Aklın Nuru: Bilimsel İlimler: Akıl ise fen, teknik ve medeniyetle beslenir. Eleştirel düşünme, sorgulama, üretkenlik ve bilimsel yöntem bu yönün yapı taşlarıdır.

İmtizacın Gücü: Hakikatin Tecellisi: Nursî, bu iki yönün birleşmesiyle hakikatin ortaya çıkacağını savunur. Sadece dini bilgiyle yetinmek ya da sadece bilimsel bilgiyle ilerlemek bireyin gelişimini eksik bırakır. Bu yaklaşım, günümüzde “bütüncül eğitim” olarak adlandırılan modelle örtüşmektedir.

Günümüz Eğitim Sistemine Yansımaları:

“O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder."

Eksik Kanatlar: Taassup ve Şüphe

  • Mevcut sistem, çoğunlukla aklı besleyen ama vicdanı ihmal eden bir yapıdadır. Sınavlar, başarı puanları, kariyer hedefleri ön planda; ama ahlaki gelişim, toplumsal sorumluluk, manevi değerler arka planda kalıyor.
  • Bazı alternatif yapılar ise sadece dini eğitime odaklanıp aklı, bilimi, sorgulamayı dışlayabiliyor. Bu da taassuba, dar görüşlülüğe yol açabiliyor.
  • Sonuçta iki uçta da eksiklik doğar: Ya taassup ya da şüphe ve hile.

Vicdan Eğitiminin Modern Karşılığı

· Bugün karakter gelişimi, duygusal zeka ve sosyal beceriler gibi kavramlar, vicdan eğitiminin modern karşılıkları olarak öne çıkmaktadır. Nursî’nin bu alandaki öncülüğü, çağdaş pedagojik yaklaşımlarla örtüşmektedir.

Evrensel Bir Eğitim Modeli

· Nursî’nin yaklaşımı sadece İslamî değil, evrensel insani değerlere dayanmaktadır. Bu yönüyle farklı kültür ve inanç sistemleriyle de diyaloğa açıktır.

Uygulama Önerileri

Alan

Uygulama

Manevi Eğitim

Değerler eğitimi, ahlak temelli rehberlik, aile-okul iş birliğiyle yürütülmeli.

Bilimsel Eğitim

Eleştirel düşünme, proje temelli öğrenme, teknoloji ve fen okuryazarlığı desteklenmeli.

Toplumsal Katılım

Gençler sosyal sorumluluk projelerine, yerel üretime ve kültürel mirasa dahil edilmeli.

Eğitimcinin Rolü

Öğretmen sadece bilgi aktaran değil, rehberlik eden, örnek olan bir şahsiyet olmalı.

Said Nursî’nin eğitim modeli, bireyin zihinsel ve manevi gelişimini birlikte ele alan, dengeli ve bütüncül bir yaklaşım sunar. Bu model, günümüz eğitim sisteminin eksiklerini gidermek ve daha insani bir eğitim anlayışı geliştirmek için güçlü bir referans noktasıdır. Eğitimde akıl ve vicdanın birlikte kanatlanması, yalnızca bireyin değil, toplumun da yükselmesini sağlar.

Eğitim, yalnızca bireyi değil; toplumu dönüştürme gücüne sahiptir. Bu gücü adaletle, vicdanla ve akılla yönlendirmek hepimizin sorumluluğudur.