Sayın Cumhurbaşkanı’na Çağrı :

BEDELLİ, AKADEMİSYENLER, SINAVLAR ve HAK İADESİ İle İlgili  Çok Acil Eylem Planı Şart

Veysi ERKEN

            Bu yazı size ulaştırılır mı bilmem.

            Ulaştırılmaz ise bilin ki, danışmanlarınız ve vekilleriniz görevini yapmıyordur.

            Umarım ki, bu yazı size ulaşır, üzerinde çalışma yaptırır ve ülkenin hayrına olacak düzenlemelerin meclise sevk edilen tasarı ile birlikte seçimlerden önce yürürlüğe girmesini sağlarsınız.

1. Akademik Camiayı derinden yaralayan son düzenlemeden (Yardımcı Doçentlik konusu) derhal vazgeçilmeli, Yardımcı doçentlik kaldırılacak sözünüze uygun bir düzenleme yapılmalı, hakları iade edilmeli, kadroları hiç olmazsa taşeron işçiler gibi düzenlenmeli ve tasarıyı kırgınlık vesilesine dönüştüren bürokrat ve vekillerden hesap sorulmalıdır. Bilinmelidir ki, Yüksek öğretimde kırgınlık tavan yapmış ve gayrı Müslimler çetesi olan haşhaşi fetö örgütü tarafından aleyhinize bolca istismar edilmektedir.

2. TEOG Benzeri imtihanlardan vazgeçilmeli. Okullara yerleştirmeler sınavsız hale getirilmelidir. Okullar arasındaki nitelikli- niteliksiz ayırımı ortadan kaldırılmalı ve bütün okulların niteliklerinin yükseltilmesi için çaba harcanmalı, öğrenci evine en yakın okula gönül huzuru ile yerleştirilmelidir.

3. Yükseköğretimle ilişkisi kesilen öğrenciler için “af” düzenlemesi değil, “hak” düzenlemesi yapılmalıdır. Bilirsiniz ki, “af” bir suç için kullanılır. Öğrenci, Başbakanın tabiri ile muhtelif sebeplerle yeterince okulu ile ilgilenememiş olabilir (maddi durum, hastalık, yurt bulamama, yanlış alan tercihi vs.) Bunlar “af” konusu değildir. Hakkın kullanımının ertelenmesidir. Bunun için diyorum ki, 2011 yılında yeterli olmamakla birlikte öğrencilere “hak”ları iade edilmiş idi. Bu hak 2014 yılında geri alınmış ve mağduriyet başlamış oldu.

Geliniz “hak”kı teslim ediniz. (Zaten suç işleyen kişi hukuk kuralları çerçevesinde cezalandırılmakta veya cezalandırılmalıdır.) Ayrıca bilindiği üzere cezaevlerinde olup da öğrenci olanlar vardır. Bütün bu sebeplerden dolayı “af” kavramı kullanılmamalı ve yükseköğretimde oluşan mağduriyet “hak” iadesi ile sonlandırılmalıdır.

4. BEDELLİ ASKERLİK mutlaka çıkarılmalıdır. 15 Temmuz, Fırat Kalkanı ve Afrin Harekâtı göstermiştir ki, gerektiğinde ülkemizin bütün fertleri, 7’sinden 70’ine kadar herkes vatan savunmasında yer alacaktır.

Yine Fırat Kalkanı ve Afrin harekâtı göstermiştir ki, askerlik bir harp sanatıdır ve bu sanat ancak profesyonelce yapılır. Bundan dolayıdır ki, bugün işini kurmuş aşını ve eşini bulmuş gençler için acilen BEDELLİ ASKERLİK kanunu çıkarılmalı ve bu düzenleme sürekli hale getirilmelidir. (BEDELLİ ASKERLİK ile ilgili düzenlemeler 1926 yılından beri zaman zaman gündeme gelmekte ve düzenlemeler yapılmaktadır)

            Sayın Cumhurbaşkanı yukarıda belirttiğim düzenlemeler aciliyet kesp etmektedir.

            Sayın cumhurbaşkanı, bu konular Siyonist haçlı zihniyetinin maşası olan gayrı Müslim haşhaşi fetö çetesi tarafından bolca kullanılmaktadır. Bu konuların nasıl istismar edildiğini basit yollarla tespit ettirmeniz mümkündür. Yeter ki, etrafınızı saran yanlış kişiler aşılabilsin.

            Sayın Cumhurbaşkanı biliniz ki, bunları milletin maslahatı için yazıyorum. İnancım bunu gerektiriyor.

            Zira Türkiye’nin İslam ve mazlumlar dünyasının kalbi ve beyni durumunda olduğuna inanıyorum.

            Siyonist haçlı zihniyetinin bir tek gayesi vardır. O da Türkiye’yi zayıflatmak ve ortadan kaldırmaktır. Bunun için piyon ve maşa örgütler oluşturur ve onlar vasıtasıyla toplumda huzursuzluk oluşturur.

            Bugün maşa örgütlerden olan gayrı Müslim haşhaşi fetö buna sarılmış ve yukarıda bahsettiğim konuları aleyhinizde bolca kullanmaktadır.

            Tembih bizden,  inayet Cenabı Allah’tan, icraat iktidarda olan sizden...

            Selam ve Sabırla…