Vicdanımı Dinleyeceğim...
Selahattin Erol Tarih: 10 Haziran 2011 Mardin Lİfe
Son günlerde bazı köşe yazarı dostlarımız, oylarının rengini kamuoyuna açıkladı. Ancak haber peşinde koşan biz gazetecilerin en önemli görevi, haberleri tarafsız ve objektif bir şekilde okuyuculara ulaştırmaktır. Bir gazetecinin en büyük avantajı, elinde tuttuğu arşivdir. Sizlere yılın 365 günü sunduğumuz bu veriler, seçimde bir tercih yapmamıza da yardımcı olur.
Ben de elimdeki arşivleri kullanarak 9 yıl öncesi ve sonrasını karşılaştırdım. Bu karşılaştırma sonucunda oyumun rengi kendiliğinden ortaya çıktı: AK Parti. Bu karara nasıl mı vardım? Sadece geçmişi biraz karıştırarak ve vicdan terazimi kullanarak.
İşte vicdanımın bana gösterdiği o değişim:
-
Liderlik: Beş dil bilmesine rağmen yabancı devlet adamlarının önünde suskun kalanlar yerine, sadece "one minute" diyerek dünyayı sarsan bir lider gördüm.
-
Siyaset-Ordu İlişkisi: Bir başçavuşun korkusundan titreyen siyasetçilerin olduğu bir Türkiye'den, gizli planları olan generalleri cezaevine gönderen bir Türkiye'ye geçiş gördüm.
-
Ekonomi: 2001 krizinde batan gemi görüntüsü veren bir Türkiye'den, dünyanın 16. büyük ekonomisi haline gelen bir Türkiye gördüm. Tek haneli enflasyon, azalan vergi yükü, bol sıfırlardan arındırılmış saygın Türk lirası, kâr eden devlet bankaları ve artan ihracat bu tablonun bir parçasıydı.
-
Basın Özgürlüğü: Haberin ve habercinin baskı altında tutulduğu bir Türkiye'den, hakaret içermedikçe eleştiri hakkının özgürce kullanıldığı bir Türkiye'ye evrildik.
-
Demokrasi ve Kimlik Hakları: Kürt kimliğinden bahsetmenin bile yasak olduğu bir dönemden, Kürtçe televizyon kanalı kuran, ulusal çapta Kürtçe şarkı yarışmaları düzenleyen bir Türkiye gördüm.
-
Eğitim: Çocuklar arasında gönül köprüleri kuruldu, ücretsiz ders kitapları dağıtıldı, derslikler arttı ve eğitimde teknolojik bir devrim yaşandı.
-
Sağlık ve Sosyal Haklar: Engelli ve yaşlı maaşları evlere kadar götürüldü, 112 Acil Servis ve aile hekimliği sistemi hayata geçirildi. Köhne hastaneler, konforlu ve teknolojik hastane odalarına dönüştü.
-
Ulaşım: Duble yollar, hızlı trenler, tüp geçitler ve hatta otobüs biletinden daha ucuz uçak yolculukları sayesinde ulaşım herkes için erişilebilir hale geldi.
-
Dış Politika ve Savunma: AB hayal olmaktan çıktı, komşularla dostane ilişkiler kuruldu. Dışa bağımlı savunma sanayisinden, insansız hava araçlarını, savaş gemilerini ve helikopterleri üretebilen bir Türkiye'ye ulaştık.
Evet dostlar, Anayasa referandumunda "yetmez ama evet" demiştik. Şimdi de huzur ve istikrarın devam etmesini, yepyeni ve özgürlükçü bir anayasa istiyorum. Vicdanımla ölçüp tarttığımda, ağır basan taraf AK Parti oldu.
13 Haziran'da başımı yastığa huzurla koymak için AK Parti'yi tercih ettim.
Sevgiyle kalın..