Yeter, İnce Cumhurbaşkanı Adayı

Veysi ERKEN

Nihayet;

Yeterince (!), uzun (!) ve derin (!) arayışlardan sonra CHP cumhurbaşkanı adayını açıkladı.

Muharrem İnce.

Malum şahsiyet.

İki defa partisinde genel başkanlığa aday oldu.

Kazanacağından emindi.

Partisinde oyunların oynandığını defalarca izah etmeye çalıştı.

Haklıydı?

Çünkü CHP’de oyunlar bitmiyor.

Deniz Baykal’ın hangi abidik gubidik oyunlarla genel başkanlıktan uzaklaştırıldığını bilmeyen yok.

Bana göre gadre uğramış Deniz Baykal aday gösterilmeli idi.

Deniz olmadı Muharrem verelim denilmiş gibi.

Burada anlaşılmayan bir durum var.

Acaba Muharrem de mi uzaklaştırılmak isteniyor?

Yeterince mi denildi, yoksa YETER İNCE mi?

Malum cumhurbaşkanlığına aday olan vekilliğe aday olamıyor.Acaba Kılıçdaroğlu seçilemeyeceğini bildiği için mi Muharrem’e seni aday gösterelim de YETER İNCE diyebilelim kavlince Muharrem’i aday gösterdi.

Bu durumun açıklığa kavuşturulması gerekir.

Bunu neden ifade ediyorum.

Değerli okuyucularım hatırlayacaklardır.

Muharrem İnce CHP genel başkanlığına aday olduğunda genel başkanın cumhurbaşkanı adayı olması ve seçilmesi durumunda ülkeyi yönetmesi gerektiğini, kendisinin genel başkan olması durumunda Cumhurbaşkanlığına aday olacağını “ ….. daha dün kurulmuş İYİ Parti’nin genel başkanı aday olacağım diyorsa, AKP’nin genel başkanı aday olacağım diyorsa, CHP’nin genel başkanı, partiyi ben yöneteyim, ülkeyi başkası yönetsin diyebilir mi?” sözleriyle efkarı umumiyeye ilan etmişti. https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/muharrem-inceden-flas-aciklama-cumhurbaskani-adayi-mi-oluyor-2197520/

Durum bu kadar açıkken ne oldu da Muharrem İnce aday gösterildi ve dahi kendisi kabul etti.

Acaba kendisine YETER İNCE mi denildi?

Malum olduğu üzere genel başkanlığa iki sefer aday oldu.

Hatta seçimlerde -mealen- hile hurdanın yapıldığını defalarca açıkladı.

Düşünüyorum da acaba seçimi kazanamayacağını düşünen Kılıçdaroğlu ve taifesi Muharrem İnce’den kurtulmak için YETER İNCE mi dedi.

Zaman her şeyin ilacıdır derler. Zamanla açıklığa kavuşur gizli mahfillerde dönen dolaplar.

Ben gelince diye başlayan Muharrem İnce’ye malum mahfiller gel İnce mi dediler de gelmek ve aday olmak durumunda bırakıldı.

Bütün bunları kısa zamanda göreceğiz.

Benim kanaatime göre Muharrem İnce seçimlerde Cumhurbaşkanlığına seçilemeyip adaylıktan inince kendisine in İnce denildiğini anlayacaktır.

Haydi hayırlısı.

Gelelim Meral Akşener’e.

Meral Akşener hakkında yazma ihtiyacı duymuyorum.

Zira Meral Akşener darbecilerin, namı diğer post modern darbecileri olan 28 Şubatçıların yanında yer aldı.

Malum olduğu üzere 28 Şubat darbecilerinden müşteki İç İşleri eski bakanı sıfatıyla (şikayetçi) olmuştu. “Söyleyin o kadına…” diye tehditler savuran general de darbecilerdendi ve ondan da şikayetçiydi.

Devran döndü darbecilerden hesap sorma vakti geldi.

Millet şaşa kaldı.

Meral milleti şaşkına çevirdi. Şikayetinden vazgeçti.

Merak ettik.

Meral Akşener şikâyetinden neden vazgeçti.

Hem de Şevket Kazan’la birlikte.

Malumdur ki, Karamollaoğlu’nun partisinin o dönem adalet bakanı olan Şevket Kazan.

Darbeciler kâmil manada olmasa da mahkum oldular.

Meral Akşener müşteki olmasa bile.

Şimdi tekraren yazıyorum.

Meral Akşener şikâyetinden neden vazgeçtiğini, darbecilerle neden anlaştığını açıklamak durumundadır.

Bunu yapmadığı müddetçe Meral Akşener milletin gönlüne giremeyecektir. Cumhurbaşkanı seçilemeyecektir.

Bu böyle biline.

Selam ve Sabırla…