Cumhuriyet’in Politik- Teolojisi*

Veysi ERKEN

Okumak,

Okuduklarımız üzerinde düşünmek ve sorgulamak bizim medeniyetimizin temel ilkelerinden biridir.

Her Müslüman’ın bildiği gibi, Vahiy medeniyeti “ikra” inşa edilmesi gerekir. Bizi "Yaradan"ın adıyla etrafı, hayatı, kısaca her şeyi okumak, anlamak ve uygulamaya dönüştürmek gerekir.

Hayatımız ve ölümümüz bu ilke ile şekillenmesi gerekir.

Hayat her zaman bu çizgide gerçekleşmiyor.

İktidarı ele geçirenler hayatı “Kutsal”lardan kopararak uydurdukları “Kutsal”lar üzerinde inşa edebilirler.

Son okuduğum kitap bununla ilgilidir.

Bir doktora tezi.

Adı “Cumhuriyet’in Politik- Teolojisi” açılımı ise “Türkiye’de Kurucu İdeolojinin Sivil Din İhdası”

Gerçekten faydalı bir çalışma.

Hayatın kurgulanmasında siyasi anlayışların nasıl etkili, dayatmacı ve yönlendirmeci olduğunu ortaya koya bir çalışma olarak karşımıza çıkmaktadır.

Şu tespiti görmezlikten gelmek mümkün değildir. “Modern siyasi anlayış kendi kurum ve değerlerini üretmekle kalmamış, “Kutsal”ını da kurgulayarak kabul ettirmiştir. Kutsal olanın en önemli özelliklerinden biri, bir hale oluşturarak etrafındakiler için birleştirici bir unsur olmasıdır. Söz konusu bu birleştiricilik aynı zamanda dünyevîliğin sûretlerinden biri hâline gelen kutsalın araçsallaştırılması ile sağlanır. Araçsallaştırılan şey din olabileceği gibi bir ideal ya da geçmiş ve gelecek kurgusu olabilir. S.19.

Ulus-devletin unsurlarından olan egemenlik, ritüel ve semboller, lider kültü gibi dünyevî/ seküler kavramlar, kutsalın bir başka yüzü haline gelmektedir. Kutsal- iktidar ilişkisindeki dönüşüm ulus-devlet modelinin kendi dini formunu açığa çıkartırken aynı zamanda toplumun dönüştürülmesinde “siyasetin kutsallaştırılması” ile neticelenmiştir. S.19. “

Her halde “Kutsal”ın belirleyici olmaktan nasıl çıkarıldığını bu tespit bile anlatmaya yeter.

Gerçekte bugün de aynı şey devam ettirilmekte ve “Kutsal”ın yerine başka ilkeler ve değerler ikame ettirilmektedir.

Toplumsal olan her şey ile ilgili ilke ve kurallar “Kutsal”dan azade bir şekilde ikame edilmektedir. Avrupa Birliği değerleri diye topluma dayatılan ilke ve değerler “Kutsal”ın hayattan koparılmasından başka bir şey değildir.

Kanaatime göre bu tür eserler daha çok okunmalı ve yorumlanmalıdır.

Yıllar önce merhum Aytunç Altındal tarafından kaleme alınan “Lâiklik Enigma’ya Dönüşen Paradigma” isimli kitabını okumuştum. O çalışmada da “Kutsal”ın yerine “Kutsal”ların ikame edildiğini izah ediyordu.

Bizim düşünme zeminimiz kaymıştır. İlkesiz ve kuralsız hale dönüştürülmüştür. Modernite adı altında dayatılan ilkeler ve kurallar zamanla “kutsal” kabul edilmeye başlanmıştır.

Bugün yaşadığımız değerler esasında değersizlikler bu dönüştürmenin sonucudur.

Hâsılı kelam hayatı anlamak ve yorumlamak için “oku”mak gerek.

Siz değerli dostlara da okumayı, öğrenmeyi, anlamayı ve doğru ilkeleri yaşamayı tavsiye ederim.

Yıllardır okuyoruz.

Ve.

Haykırıyoruz.

Yiğit düştüğü yerde ayağa kalkar.

Bizlerin ayağa kalkmamız “Kutsal”larımıza dönüşümüz ve hayatımızı bununla kurgulamamızla mümkündür.

Kopuşu/koparılışı anlarsak öz dönüş söz konusu olur.

Haydi, okumaya ve dirilişe…

Selam ve Sabırla…

*Cumhuriyet’in Politik-Teolojisi, Gülbeyaz Karakuş, Ankara-2018.

Cedit Neşriyat, Tunus Caddesi,53/3 Kavaklıdere-Ankara.

Tel: (0312) 426 6616- 426 7778