MARDİN - Platform yetkilileri, festivalin kentin kültürel değerlerini yansıtacak şekilde, yerel sanatçıların, zanaatkârların ve sivil toplum temsilcilerinin daha etkin biçimde sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yapılan yazılı açıklamada, festivalin yalnızca etkinlikler bütünü değil, Mardin’in tarihi, kültürel ve sosyal dokusunu koruyup tanıtma fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi. STK Platformu ayrıca tüm kurum, sanatçı ve vatandaşları, Mardin’in kimliğine uygun bir kültür yolculuğu için dayanışma göstermeye davet etti.
Mardin; inanç, mezhep, dil ve kültür çeşitliliği ve tarihi birikimiyle çeşitli medeniyetlerin zengin mirasını taşımaktadır.
Şehrimizin birleştirici ruhunun ve toplumsal duyarlılığının yanısıra, ülkemizin aidiyet duygusunun pekiştirilmesi amacıyla;
1. Acımasız saldırılara ve açık bir soykırıma maruz kalan onurlu ve yiğit Gazze’lilerin haklı davasının ve mücadelesinin desteklendiğini görmek istiyoruz.
Zira tüm insanlığın vicdanında derin yaralar açan Gazze’deki zulüm ve insanlık dramı, sadece siyasi bir mesele değil, evrensel bir vicdan imtihanıdır.
Mardin gibi köklü bir şehirden, sanatın diliyle bu acıya duyarlılık gösterilmesi, sanatçılarımızın konser ve sahne performanslarında barış, merhamet ve mazlumdan yana olma bilincini vurgulayan mesajlar vermeleri; hem toplumumuzun ortak vicdanına tercüman olacak hem de sanatın insani misyonuna uygun olacaktır. Sanat barış, adalet ve insani duyarlılıkların en etkin ve estetik ifadesidir.
2-Kültüryolu festivalinde sahneye çıkan ve mikrofonu alan sanatçılar dan beklentimiz; Kadınlar, çocuklar, yaşlılar başta olmak üzere masum sivil halkın üstüne bombalar yağdıran ve su kaynaklarını, ağaçları, şehrin altyapısını bombalayarak büyük bir çevre tahribatına yol açan Siyonist vahşete ve acımasız soykırıma destek veren firmalara ve ürünlere yönelik boykota destek vermeleri ve bunun devamı için çağrıda bulunmalarını bekliyoruz. Çünkü kötülüğü ve zulmü dolaylı da olsa destekleyenler de buna ortaktır.
3. Bölgesel gerçekler ve ülkedeki sosyo-politik gelişmelerin yanısıra, Mardin’in sosyolojik ve kültürel dokusuna uygun olarak Türkçe’yle beraber Kürtçe, Arapça ve Süryanice gibi dillerin kardeşçe yankılandığı bir şehir olma özelliğinin sahneye yansıtılması gerekmektedir. Ayrıca yerel sanatçılar ve dokular da bu festivalde paydaş kılınmalıdır.
Festivalin bu eşsiz çokdilliliği ve kültürel zenginliği, sahne alacak sanatçılar arasında Kürtçe, Arapça ve Süryanice eserleri icra eden sanatçılara da yer verilmesi; hem yerel halkın aidiyet duygusunu pekiştirecek hem de Mardin’in “barış içinde bir arada yaşama modeli” olma misyonunu güçlendirecektir.
4. Mardin’in Manevi ve Kültürel Derinliğinin zedelenmemesine, kamu vicdanı ve toplumsal dokunun hassasiyetlerinin dikkate alınarak etkinliklerin icra edilmesine dikkat edilmelidir.
Mardin’in ruhuna uygun, aile dostu, huzurlu ve nezih bir atmosferde festivalin neticelenmesini temenni ediyoruz.
Festivalin sadece bir kültürel etkinlik değil, Mardin’in hoşgörü mirasının ve insanlık vicdanının sahneye taşındığı bir buluşmaya vesile olmasını bekliyoruz.