Artuklu’da 45,5 Milyonluk Enerji Atağı
Artuklu’da 45,5 Milyonluk Enerji Atağı
İçeriği Görüntüle

“Hububat çiftçilerinin yenilenebilir enerji yatırımları teşvik edilmeli”

Buğday üreticilerinin yüksek üretim maliyetlerini düşürüp kar marjını artırabilmek için yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik edecek uygulamalara ihtiyaç olduğunu kaydeden Mardin TSO Başkanı Hatip Çelik, “Çiftçilerimizin rüzgar ve güneş enerji santrali kurabilmeleri için sürdürülebilir finans kaynakları sağlanmalı” dedi.

Mardin Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hatip Çelik, hasat döneminde sona yaklaşılan yeni buğday üretim sezonunu değerlendirdi. Yüksek üretim maliyetlerinin çiftçileri mağdur etmeye devam ettiğini ifade eden Hatip Çelik, “Mardin’deki tahıl yetiştiricilerinin büyük bir bölümü üretim sürecini yer altı sulama suyu ile sürdürüyor. Bu nedenle yüksek enerji maliyetleri çiftçilerimizin kar marjını büyük oranda ortadan kaldırıyor. Kentimizde 500 metre derinlikten çıkarılan bir kuyudan 100 dekar araziyi sulama bedeli elektrik desteği ile birlikte 388.700 TL’ye tekabül ediyor. Buna 185.000 gübre, 70.000 tohum, 50.000 TL ilaçlama, 45.000 TL yakıt, 45.000 TL de hasat maliyetlerini eklediğimizde çiftçilerimiz 100 dekar arazideki maliyeti 783.700 TL’ye ulaşıyor. Buğdayda sürdürülebilir üretimi yaygınlaştırmak istiyorsak yenilenebilir enerji yatırımlarını teşvik etmeliyiz. Bu alanda çiftçilerimizin yeni destek programlarına ihtiyacımız var. Özellikle Çiftçilerimizin rüzgar ve güneş enerji santrali yatırımları için sürdürülebilir finans kaynakları sağlanmalı. Bu alandaki projelerin yaygınlaştırılması için acilen yeni destek mekanizmaları kurulmalı” dedi.

“Buğday rekoltesi düşüyor, ürün kalitesi artıyor”

Bu yıl Türkiye buğday rekoltesinde kuraklıktan dolayı yüzde 15 ile 20 arasında bir düşüş beklendiğini sözlerine ekleyen Hatip Çelik, Güney Marmara’nın dışındaki tüm bölgelerde rekoltenin gerilediğini söyledi. Rekoltenin azalmasına rağmen buğday kalitelerinde önemli bir artış yaşandığını kaydeden Hatip Çelik, “Ülkemiz genelinde buğday üretimi için bu sezonda toplamda 17,5 – 18 milyon ton aralığında bir rekolte öngörülüyor. Hasat çalışmaları devam ediyor. Türkiye’de son yıllarda azalan bir eğilimle ekmeklik buğday ekimi düşüş devam edecek. Bu sezon yaklaşık 13,5 ile 14 milyon ton ekmeklik buğday, 3,5 ile 4 milyon ton ise makarnalık buğday üretimi bekliyoruz. Bölgemizin üretiminde öncü olduğu durum buğdayında da geçen yıla oranla yüzde 5’lik gibi bir düşüş olabilir. Ancak TMO’daki yüksek stoklar sayesinde makarnalık buğdaya erişimde sıkıntı yaşanmayacak” diye konuştu.

“İhracat operasyonlarında değer zincirine yönelmeliyiz”

Mardin’de kümelenen un, makarna, bulgur ve bisküvi sanayicilerinin ihracatını artıracak girişimleri sürdürdüklerini ifade eden Hatip Çelik, yeni dönemde sürdürülebilirlik, izlenebilirlik ve fonksiyonel ürünlerin üretiminin teşvik edilmesine yönelik bir strateji izlediklerini söyledi. Dünya tahıl piyasalarında fark yaratabilmek için sadece fiyatların değil, ürünler düzeyinde oluşturulan özel fonksiyonların da önem kazandığını belirten Başkan Çelik, şöyle devam etti: “Tahıl mamullerinde ülkemizin 4,5 milyar dolara yaklaşan ihracatı katma değerli ürünlerle daha da yükseltilebilir. Bu oranın en az yüzde 45’lik kısmı bizim bölgemizden gerçekleştiriliyor. Kentte konuşlu hububat sektörlerimiz Irak, Suriye, ABD, Yemen, Libya ve Suudi Arabistan önemli başarılara imza atıyorlar. Ancak bu başarıyı bölgemizin sanayi üretim potansiyelini göz önüne aldığımızda yeterli görmüyoruz. Bu alanda ihracatçılarımızın ne sattığını değil, neden bizden alındığının sorgulaması gerekiyor. Küresel tüketici beklentileri hızla değişiyor. Sürdürülebilirlik, izlenebilirlik ve fonksiyonel faydaların ön plana çıktığı yeni bir dönemdeyiz. Türkiye’nin ve bölgemizdeki tahıl sanayicilerinin ihracat operasyonlarında değer zincirine yönelmesi gerekiyor.”

“Glutensiz ve besleyiciliği zenginleştirilmiş ürünlere talepler artıyor”

Gelişmiş ülke pazarlarında düşük glutenli, glutensiz, lif ve protein bakımından zenginleştirilmiş ürünlere yönelik taleplerin hızla yükseldiğini vurgulayan Hatip Çelik, şöyle konuştu: “Mardinli sanayicilerimizin konvansiyonel ürünlerin yanında fonksiyonel ve sağlıklı tahıl bazlı gıdaların ihracat portföyünde daha fazla yer alması gerekiyor. Bu ürünler hem raf ömrü hem de fiyat ve marka değeri açısından bölgemiz için daha yüksek katma değer sağlıyor. Rekabetin artık fiyatla değil farkla kazanıldığı bir döneme hazırlanmalıyız. Tohum geliştirme aşamasından ara mamul üretimine ve son nihai ürüne kadar ciddi bir potansiyelimiz var. Tohum ıslah sürecinde mevcut buğday çeşitlerimizin glüten benzeri zararlı protein oranlarını azaltacak Ar-Ge çalışmalarına ihtiyacımız var. Ülkemiz genelinde yaygınlaşan Karabuğday bu alanda firmalarımız için örnek bir ham madde olabilir. Ancak karabuğdayın bölgemizde sürdürülebilir bir şekilde yetiştirilmesi için ıslah edilmesi lazım. Sanayi alanında da yeni tüketici trendlerine yanıt verecek portföyleri hızla geliştirmeliyiz. Türkiye’nin tarım alanındaki büyük potansiyelini ancak yeni nesil teknoloji ve ürün yatırımlarıyla daha da ileri taşımalıyız.”