AKIL MI KALP Mİ?

İnsanların enerji seviyeleri ölçülebiliyor. Bazıları düşük enerjili bazıları yüksek enerjili. Düşük enerjiye sahip olanlar doğruyu yanlıştan ayırt edemiyorlar. Dr. David Hawkins’e göre insanların % 87 ‘si kendilerini zayıf düşüren düşük frekanslı enerjiye sahip. Yaşadığımız sorunların temelinde de bu var.

Dr. David Hawkins’in “Güce Karşı Kuvvet” kitabında izah edildiği gibi, insan bilincinin çeşitli düzeyleri ile duygular arasında ilişki vardır. Bu bilinç düzeyleri de ölçülebilmektedir. Bilinç seviyesi 200’ün altındaki tüm düzeyler kişisel ve toplumsal hayat için yıkıcı, buna karşılık 200’ün üzerindekiler yapıcıdır.

İnsan bedenindeki her hücrenin ve aynı zamanda hastalık, bakteri ve virüslerin kendine göre bir doğal frekansı vardır. Her şeyin frekansı ölçülebilir. Duyguların, düşüncelerin, ilişkilerin, bireysel bilincimizin ve toplumun kendisinin, ülkelerin, milletlerin de frekansı vardır. Bilinç düzeyindeki ileri doğru her çıkışla birlikte enerjinin frekansı veya titreşimi artıyor. Bilinç yükseldikçe hayat enerjisi de artıyor. Mesela sevgi enerji seviyesinde olan bir kimsenin, hayat enerjisi, akıl enerjisinde olandan daha azdır.

Enerji düzeyi 20 olan utanç, 30 olan suçluluk, 50 olan umutsuzluk, 75 olan keder, 100 olan korku, 125 olan arzu, 150 olan öfke ve 175 olan gurur yıkıcıdır. Bu olumsuz enerji düzeylerinde veya bu olumsuz duygular içinde olan kişiler için dünya umutsuz, mutsuz, korkutucu veya gereksiz, boşuna görünür.

Enerji düzeyi 200 olan cesaret, 250 olan tarafsızlık, 310 olan isteklilik, 350 olan kabul, 400 olan akıl mantık, 500 olan sevgi, 540 olan neşe, sevinç, 600 olan huzur ve 700- 1000 olan aydınlanma ise yapıcıdır. Bu enerji düzeylerinde veya bilinç seviyelerinde olan kişiler için dünya heyecan ve mutluluk verici, kamçılayıcı ve ufuk açıcıdır.

Şimdi akıl ile kalbi karşılaştırmaya çalışalım.

Akılcılık daha düşük düzeylerin duygusalcılığı aşıldığı zaman ön plana çıkar. Enerji düzeyi 400 olan akılın ayırıcı özelliği başarı için temel araçlar anlayış ve bilgidir. Akıl karmaşık bir sorunun özünü ayırt etme yeteneği bakımından kısıtlıdır. Genellikle bağlamı dikkate almaz. Akıl bilimin, tıbbın ve kavrama yeteneğinin düzeyidir. Akıl için bilgi ve öğrenim önemlidir. Einstein, Freud gibi bilim adamları bu bilinç düzeyindedir. Ancak akıl daha yüksek bilinç düzeylerine ulaşmak isteyenlerin önündeki en büyük engeldir.

Sevginin enerji düzeyi 500 olduğu için aklın üzerine bir enerjiye sahiptir. Sevgi kalpten doğar. Akıldan doğmaz. Zihinsel değildir. Sevgi başkalarını yükseltme ve büyük işler başarma gücüne sahiptir. Akıl sadece ayrıntılarla ilgilenirken sevgi bütüne yönelir. Sevgi içinde olan kişinin beyni ölçülebilir miktarda endorfin salgılar. Bu durumda kişi anında anlayabilme gücüne ulaşır. Sevgi taraf tutmaz, kapsayıcıdır, hayatın iyiliğine odaklanır ve olumlu olan ne varsa onu çoğaltır. Ancak dünya nüfusunun % 4’ sevgi bilinç seviyesindedir.

Akıl kolaylıkla kandırılabildiği halde, kalp (sevgi) her zaman gerçeğin farkındadır. Aklın kısıtlı olduğu durumlarda kalp sınır tanımaz. Akıl geçici olanla ilgilenirken kalp sadece kalıcı olanla meşguldur (Hawkins, s. 166).

Şefkatli olma bağışıklık sistemini güçlendir. Çünkü beyinde mutluluk hormonu seretoninin salgılammasını sağlamaktadır. Yapılan araştırmalar, insanın karşısındakine yöneltilen basit şefkat gösterisinin bağışıklık sistemini işler hale gelmesini sağladığını göstermektedir. Şefkat gösterisi hem hem bu davranışta bulunan kişiyi, hem de muhatabını seretonin hormonu salgılaması için uyardığını gözler önüne sermektedir.

Bir düşünün! İyi davranmak, hem bu davranışta bulunanın, hem de muhatabının, hem de bunu gözleyen üçüncü kişinin fiziksel ve duygusal açıdan olumlu etkilenmesini sağlıyor.

Sevgi dolu bir hayatı olan, hayata saygı gösteren, bir insan, kendini zayıflatan, düşük seviyede enerjiye sahip 750 bin insanın olumsuzluğunu tek başına dengelemektedir (Dyer, s. 136). Aklın böyle bir gücü yoktur.

Keşke eğitim sistemimizde sevgiyi daha çok ön plana çıkarabilseydik!

Kaynaklar:

Hawkins, David R. Güce Karşı Kuvvet, çev. Aybike Haydaroğlu, Butik Yayıncılık, İstanbul, 2019

DYER, Wayne W. Niyet Etmenin Gücü, Çev. Mehmet Gürsel, Dharma Yayınları, İstanbul, 2005.

Zülfikar Özkan

(facebook sayfasından alıntıdır)