İlçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin çağrısıyla Belediye binası önünde bulunan Anıt park önünde toplandı.

Gruptakiler, önce Cumhuriyet Bulvarı üzerinden yürüdü. Yürüyüş sırasında İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösteren eylemciler, ABD karşıtı sloganlar da attı.

Grup, yürüyüş boyunca "Nekbe bitecek, Filistin özgür olacak" yazılı pankartlarla, "Kanlı ellerinizi Gazze'den çekin" yazılı dövizleri taşıdı. "Nehirden denize özgür Filistin" sloganları atılan yürüyüşün son bulduğu Cevat Paşa Cami önünde basın açıklaması düzenlendi.

Gurup adına basın açıklamasını, Eğitim-Bir-Sen Midyat Temsilcisi Hüseyin Yücel yaptı.

Yücel açıklamasında şu konulara değindi. “Gazze’de devam eden acımasız katliama, işgalci rejim tarafından gerçekleştirilen büyük yıkıma, açlıktan ölümlerin başlamasına ve 10 bin cesedin hala enkaz altında olmasına rağmen, kardeşlerine yardım elini uzatmayan İslam ülkelerinin ve utanmadan koltuklarında oturmaya devam eden yöneticilerinin farkında mısınız? Yeri geldiğinde güçleri ve ordularıyla övünen bu ülkelerin, bu büyük insanlık felaketi karşısında düştükleri acizliğin ve vurdumduymazlığın farkında mısınız? Devam eden zulme karşı somut adımlar atmayan ve zalim rejimlerle ilişkilerini halen devam ettiren bu ülkelerin utanç verici durumlarının farkında mısınız? Gazze’de işlenen zulüm karşısındaki yerimiz ve tercihimiz belli. Hangi gerekçe ile olursa olsun zalimlerle arasına gerekli mesafeyi koymayan, zulüm karşısında dik durmayan ve etkili adımlar atmayan yönetimlerin karşında, insanlık onurunu koruyan, ahlakı ve adaleti gözeten halkların ve meydanların yanındayız.”

Ancak her ne olursa olsun yaşananlara karşı duyarsızlığı bu ümmete yakıştıramıyoruz diye konuşmasını sündüren Yücel, “ Bu nedenle hakkı haykırmak için gerekirse sesimizi daha da yükseltmeye devam edeceğiz. İngilizlerin Filistin’i 1917’de işgal etmelerinin üzerinden 107 yıl, “Nekbe”den yani Amerika’nın tehdit ve şantajlarıyla, işgalci rejimin 1948’de Birleşmiş Milletler’de tanınması felaketinin üzerinden 76 yıl geçti. Bir yandan Filistin halkının acılarına ortak olmak için, 76. yıl dönümünde 1. Nekbe’yi anarken, diğer yandan 2. Nekbe’ye geçit vermeyen direniş safında yerimizi alıyoruz.” dedi.

Bütün dünya biliyor ve görüyor ki bugün yaşananların tek sorumlusu 15 MAYIS 1948 tarihinden beri hakları, toprakları, vatanları, canları, malları gasp edilen Filistin’i işgal eden, Mescid-i Aksa'ya defalarca alçakça saldırılar düzenleyenlerin olduğunu kaydeden Yücel, “Filistin halkının soykırıma karşı kendisini savunma hakkı meşrudur ve sorgulanamaz. Bu topraklara barışın gelmesinin, vahşetin bitmesinin, Filistin’in 75 yıllık acısının ve mazlumiyetinin sona ermesinin yegâne yolu Filistin’e saldırıların ve işgalin son bulması ve başkenti Kudüs olan tam bağımsız birleşik bir Filistin devletinin kurulmasıdır. Zulüm kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana zalime karşı olan sivil kuruluşlar olarak, bugün de mazlum ve onurlu Filistinli kardeşlerimizi destekliyor, Gazze’de, Refah’ta yaşanan vahşet, yıkım ve soykırıma karşı durmayı, mazlumlara ses vermeyi, zulme karşı sesimizi yükseltmeyi insani bir sorumluluk olarak görüyoruz.

İsrail zulmü karşısında sadece ve sadece yüreklerindeki imanın gücüyle mücadeleyi veren Filistinli kardeşlerimizi özellikle selamlıyorum. İnançlarını ve vatanlarını savunurken hunharca katledilen şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum. Bu kutlu mücadelede yaralanan gazilerimize Rabbimden acil şifalar diliyorum. İnsanlığın ve Müslümanların haysiyetini koruma görevini üstlenen mazlum Filistin halkına şükranlarımı sunuyorum. Emperyalist ve sömürgecilere karşı direnen, bütün erdemli insanlara selam olsun diyorum.”

Grup, basın açıklamasının ardından İlçe Müftülük Vaizi Nurullah Nur’un yaptığı dua ile son buldu.

Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de, işgal altında tuttuğu Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs'ı "Nekbe" (Büyük Felaket) olarak anıyor.