İslam’ı bilmeyen, öğrenmek istemeyen, heva ve hevesini ilah edinen, kinini dini haline getiren, partisini, liderini vazgeçilmez görünen Müslüman görünümlülerin dinidir “BANA GÖRE DİNİ”

Bana Göre Dininin Mensupları

Veysi ERKEN Dr.

“Bana Göre Dini” var mıdır?

Evet, vardır.

İslam’ı bilmeyen, öğrenmek istemeyen, heva ve hevesini ilah edinen, kinini dini haline getiren, partisini, liderini vazgeçilmez görünen Müslüman görünümlülerin dinidir “BANA GÖRE DİNİ”

Bu tipler “Kar’an ne diyor?, Hz. Muhammed neyi tebliği etti ve yaşadı” diyeceklerine “BANA GÖRE” cümlesiyle başlayıp “İSLAM” hakkında yorum yapan bedevi kılıklı alçak münafıklardır.

Müslüman toplumların içinde her asırda ve zamanda “bedevi” karakterli münafıklar olmuş ve olmaya devam etmektedir.

Bunlar ya İslam’dan sapmış, münafıklaşmışlar veya hiç Müslüman olmamış Müslüman görünümlü alçaklardır.

Bunlarla konuşmak züldür.

Bunlar aynı zamanda hem cahil hem de fasık, fettan ve facirdirler. İslam’ı bilmedikleri ve inanmadıkları halde iman ettik demekten ve “bana göre” diyerek “İslam” adına ahkâm belirtmekten geri durmazlar.

Bana göre”ci münafıkları ayetler şöyle açıklamaktadır. “Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir.” Müminler ancak, Allah’a ve resulüne iman eden, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad eden kimselerdir. İçleri dışları bir olanlar işte bunlardır. De ki: “Allah göklerde ve yerde olanları bildiği halde Allah’a dininizi öğretmeye mi kalkışıyorsunuz! Allah her şeyi bilmektedir.” Boyun eğmelerini sana bir iyilik yapmış gibi gösteriyorlar. Onlara şöyle de: “Boyun eğmenizi bana yapılmış bir iyilik saymayın. Eğer samimi iseniz (bilmelisiniz ki) sizi imana yöneltmekle asıl Allah size lütufta bulunmaktadır. Hucurat; 14-17

Ayetler kısaca şu şekilde izah edilmektedir. “Günlük dilde ve terim olarak İslâm, Hz. Muhammed’e vahiy yoluyla bildirilen dinin adıdır. Bu dine iman eden ve gereğini yerine getirmeye çalışan kimselere de Müslüman denir. Ancak İslâm kelimesinin sözlük mânasında “boyun eğmek, teslim olmak” da vardır. Bedevîlerin yaptığı da İslâm’ın bu sözlük mânasını gerçekleştirmekten ibaret idi.

Çünkü 15. âyeti de göz önüne aldığımızda bir kimsenin gerçekten iman etmiş olabilmesi için kendisinde şu inanç ve davranışların gerçekleşmiş olması gerekmektedir: 1. İslâm’ın taleplerini yerine getirirken bunların Allah ve resulünün emirleri olduğuna, Allah’tan geldiğine, O’nun emirlerine itaat etmenin insana, dünya ve âhiret mutluluğunu sağlayacağına kalbi ile de iman etmiş, inanmış olmak. 2. Bu inancında asla şüpheye düşmemek, aklı ve duygularıyla ikna olmuş, bu inanca bağlanmış bulunmak. 3. İslâm’ı ve Müslümanları korumak, dininin güçlenmesi için malını ve gerektiğinde canını vererek çalışmak, çabalamak, olanca gücünü harcamak.

Bağlamdan anlaşıldığına göre “Biz de müminiz, inandık” diyen bedevîler henüz cihad ile sınanmış ve imanlarını ispat etmiş değillerdi. İmanlarının kalplerine yerleşmiş olmadığı hükmüne gelince, bunu ancak Allah bilirdi ve peygamberine böyle olduğunu bildiriyordu. Şayet Allah bildirmeseydi, peygamber dâhil herkesin, “Ben müminim” deyip emirlere itaat edenleri gerçekten ve kalpten inanmış saymaları, böyle bilmeleri gerekecekti. https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Hucur%C3%A2t-suresi/4626/14-18-ayet-tefsiri

İslam’dan sapanlar veya hiç Müslüman olmamış Müslüman görünümlü “bana göre dini”nin dincileri Allah’a din öğretmeye çalışan sapık münafıklardır ve işleri Müslümanları ifsad etmektir.

Hâsılı kelam.

Hiçbir bilgiye, belgeye, araştırmaya, sormaya, soruşturmaya başvurmadan “İslam” ile ilgili konuşmalarına, sözlerine “Bana göre…” diye başlayanların ekseriyetinin münafıklardan, fasıklardan, fettan ve facirlerden oluştuğunu görüyoruz.

Bunları deşifre etmek her mümin Müslüman’ın vazifesidir.

Maalesef içimizde Siyonist haçlı zihniyetinin ektiği, çimlendirdiği, beslediği, büyüttüğü “bana göre dini”nin dincileri haddi aşmış ve toplumu büyük ölçüde ifsada etmiş vaziyettedir.

Her yerde ve ortamda muhtelif kılıklar, unvanlar, sıfatlarla karşımıza çıkmaktadır.

Aynı zamanla bunlar şeytanın yolundan giden cüretkâr tiplerdir.

“Bana göre....”ci şeytanların şerlerinden korunmanın bir tek yolu vardır, Allah’a iltica etmek ve vahyini ve Hz. Muhammed’in sünnetini öğrenerek, anlayarak yaşamaktır.

Rabbulalemin ümmeti “bana göre dinine” evrilen, siyonistlerin "soykırım dini"ni bize telkin eden şeytanların şerrinden muhafaza etsin.

Yönetimlere Allah yolunda tedbir almayı, İslam’ın öğrenildiği ve yaşandığı ortamları ve çevreleri ihya etmeyi nasip ve müyesser eylesin.

Selam ve Sabırla… 11.10.2025