İnsan hem kültürün bir ürünü hem de onun aktif taşıyıcısıdır. Kültürel zayıflık ise, bireysel ve toplumsal düzeyde kırılganlığa ve gerilemeye yol açan temel bir etkendir.

Gerçeğe Dönüşen Hayal

Almanya’da 36 yıl süren çalışma hayatının ardından, değerli Gabriel Özmen, toplumsal sorumluluk bilinciyle 6 yıl önce özlemini hep yüreğinde taşıdığı topraklara, Mardin’e geri döndü. Eskikale Mahallesi’nde, Deyrulzafaran Manastırı’na bakan bir yamaçta, yılların yıpratamadığı bir hayalini gerçeğe dönüştürdü. Beş dönümlük huzurlu bir arazide kurduğu pizza salonuyla damaklara hitap etmenin ve misafirperverliğiyle yüreklerde iz bırakmanın samimiyetiyle yöre halkına hizmet etmenin heyecanını yaşamaktadır.

Uzun yıllar içinde edindiği mesleki deneyim ve birikimini, doğru zamanda ve doğru yerde toplumsal bir faydaya dönüştüren bu iş insanımız, doğduğu topraklarda güçlü bir umudu filizlendirmiştir. Zira çeşitli nedenlerle dünyanın dört bir yanına dağılmış olan yöre Süryanileri açısından bu yatırım; ruh köklerine bağlılığı, aidiyet duygusunu ve kültürel sürekliliği yansıtması bakımından son derece kıymetlidir. Bu örnek, geçmişle gelecek arasında kurulan anlamlı bir köprü niteliğindedir.

Bugün 20 kişiye istihdam sağlayan bu işletme, yalnızca ekonomik bir girişim değil; aynı zamanda anlamlı bir kültürel katkıdır. “Yalnızca yatırım için değil, ülkemi sevdiğim için geldim,” diyen bu iş insanımız, anayurduna duyduğu derin gönül bağını, kurduğu işletmenin her detayına yansıtmıştır. Aynı anda 500 kişiyi ağırlayabilecek kapasitedeki bu pizza salonu, bölge turizmine ve yerel ekonomiye yeni bir soluk, taze bir canlılık kazandıracaktır.

Yurtsever duygularla hayata geçirilen bu yatırım, yalnızca ekonomik bir girişim değil; aynı zamanda Süryani iş insanlarının kadim topraklarıyla bağını yeniden canlandıran anlamlı bir kültürel duruştur. Bu örnek, Süryani kimliğinin üretkenliğini ve yerel değerlerle bütünleşen karakterini görünür kılması bakımından son derece kıymetlidir. Geçmişle bugünü buluşturan bu girişim, aynı zamanda toplumsal hafızayı besleyen ve geleceğe umut taşıyan bir ilham kaynağıdır.

Zira insan ile kültür arasında karşılıklı ve dinamik bir etkileşim vardır: Kültür, insanın düşünsel ve duygusal gelişimine katkı sağlarken; insan da kültürü taşıyıp yaşatarak onu dönüştürür, geliştirir ve yönlendirir. Düşünsel gelişim, kültürel yapının güçlenmesine; kültürel gelişim ise bireyin ve toplumun ilerlemesine doğrudan katkı sunar. Sosyolojik ve antropolojik açıdan değerlendirildiğinde, insan hem kültürün bir ürünü hem de onun aktif taşıyıcısıdır. Kültürel zayıflık ise, bireysel ve toplumsal düzeyde kırılganlığa ve gerilemeye yol açan temel bir etkendir.

Memleket hasretinin dürtüsüyle hayata geçirdiği bu anlamlı yatırımla hem kültürünü yaşatan hem de bölgeye değer katan kıymetli iş insanımız değerli Gabriel Özmen’i yürekten tebrik ediyorum. Gösterdiği azmin, yalnızca ekonomik kalkınmaya değil; kadim bir mirasın yeniden filizlenmesine vesile olmasını diliyor, kendisine bereketli kazançlar temenni ediyorum. Bu örnek girişimin, Süryani kültürüne ve bölgeye katkılarının artarak sürmesini gönülden arzu ediyorum.

Yusuf Beğtaş

www.karyohliso.com