Bugün Filistin bile yalnız kaldıysa, bunda İİT’nin yıllardır güçlü bir duruş sergileyememesinin payı büyük. Çünkü artık dünyada söz değil, tavır ve irade konuşuluyor.
Dünyada 1,9 milyar Müslüman yaşıyor. Bu büyük topluluğun haklarını savunmak, sesini dünyaya duyurmak üzere kurulan bir teşkilat var: İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT).
1969’da Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya düzenlenen saldırının ardından kurulan bu yapı, 57 üye ülkeyle İslam dünyasının en geniş uluslararası kuruluşu. Amaçları büyük:
Müslümanların haklarını korumak, İslam ülkeleri arasında birlik ve dayanışma sağlamak, Filistin’e sahip çıkmak, İslamofobiyle mücadele etmek…
Ancak ortada büyük bir çelişki var:
Bu kadar büyük hedeflere rağmen, İİT ne yazık ki yıllardır sessiz, etkisiz ve seyirci bir teşkilat görünümünde.
⸻
Neredeydi?
Arakanlı Müslümanlar yakılırken, Çin Doğu Türkistan’da Müslümanları baskı altında tutarken, Yemen ve Suriye savaşla harap olurken… İİT neredeydi?
Zirveler yapılıyor, bildiriler yayımlanıyor, toplantılar düzenleniyor ama geriye dönüp bakıldığında ortada hiçbir somut sonuç yok. Ne caydırıcı kararlar var, ne güçlü adımlar.
Üstelik üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıklar da bu yapıyı zayıflatıyor.
Mezhepsel rekabet, siyasi çekişmeler, bölgesel hesaplaşmalar…
Birlikten söz edilirken, aynı masa etrafındaki ülkeler birbirine sırt çeviriyor.
Söz mü? Güç mü?
Bir diğer sorun da, teşkilatın bazı ülkelerin etkisi altında kalması.
Bağımsız hareket edemeyen bir yapıdan ne birlik çıkar, ne de adalet.
Bugün Filistin bile yalnız kaldıysa, bunda İİT’nin yıllardır güçlü bir duruş sergileyememesinin payı büyük. Çünkü artık dünyada söz değil, tavır ve irade konuşuluyor.
Peki Ne Yapmalı?
İİT hâlâ büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin harekete geçmesi için:
• Teşkilat, bağımsız ve tarafsız bir yapıya kavuşturulmalı.
• Sadece bildirilerle değil, fiili kararlarla harekete geçmeli.
• İç çekişmeleri bırakıp, ortak acılarda birleşmeli.
• Adalet, kardeşlik ve dayanışma kavramlarını lafla değil, eylemle savunmalı.
⸻
Son Söz:
Birlik sadece aynı metne imza atmakla kurulmaz.
Gerçek dayanışma, zor zamanda yan yana durabilmekle olur.
Eğer İslam İşbirliği Teşkilatı, bu duruşu sergileyemezse,
yarın bir kriz daha yaşandığında yine aynı cümleyi kuracağız:
“İslam ülkeleri neden sessiz?”
“İslam İşbirliği Teşkilatı vardı değil mi?..”