• Valilikten yapılan açıklamada, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamanın, temel hak ve hürriyetlerini korumanın devletin asli görev ve sorumluluklarından olduğu, devletin başta kolluk kuvvetleri olmak üzere görevli tüm kurumları vasıtasıyla toplumda huzur ve sükunu bozan her türlü suç ve suçluyla mücadele ettiği, vatandaşların günlük hayatlarının aksama ve sıkıntı olmaksızın idamesine ilişkin her türlü tedbiri aldığı belirtildi.

Vatandaşlar için maddi ve manevi zararlara, kişilerin kendilerini güvende hissetmemesine ve suç kaygısının artmasına neden olarak genel asayişi olumsuz etkileyen hırsızlığın, kolluk birimlerince alınan önlemler ve olayların aydınlatılmasında gösterilen gayretler sayesinde son dönemlerde azalma eğiliminde olsa da Türkiye'de en sık karşılaşılan asayiş olayları arasında yer aldığı aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Hırsızlık suçuna konu eşyanın ikinci el piyasasında alım satımı hırsızlığın neden olduğu maddi manevi zararları artırmakta ve adli birimlerce olayların aydınlatılmasını engelleyebilmektedir. Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda bir suç olarak yer almakla birlikte çalıntı eşyaların çabuk el ve yer değiştirmesi, ikinci el piyasasında herhangi bir kayıt tutulmadan ve belge olmadan alış satışının yapılabilmesi çalıntı eşyalara ulaşılmasını ve şüphelilerin tespitini zorlaştırmaktadır."

Hırsızlık suçuna konu eşyanın ikinci el piyasasında satışının önlenmesi amacıyla hurda ve ikinci el malzeme alım satımlarında belge zorunluluğu getirildiği kaydedilen açıklamada, başta kolluk, zabıta birimleri olmak üzere yetkili birimlerce denetim faaliyetlerine ağırlık verileceği, yapılan denetimler sırasında aksine hareket edenlerin tespit edilmesi halinde belirtilen mevzuat hükümleri çerçevesinde adli ve idari işlemler yapılarak, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesinde öngörülen idari para cezasının uygulanacağı bildirildi.