MARDİN (AA) - HALİL İBRAHİM SİNCAR - Mardin'de geçmişte 45'i aşkın atölyede hünerli ustaların ellerinde hayat bulan telkari sanatı, bugün 5 atölyede geleceğe taşınıyor.

Farklı medeniyetlerden izler taşıyan, tarihi varlıkları ve kültürel yapısıyla dikkati çeken "hoşgörü kenti" Mardin'de, telkari (ince gümüş tellerin birleştirilerek işlenmesi) sanatının geçmişi milattan önce 3 bin yıl öncesine dayanıyor.

Özellikle Artuklu ile Midyat ilçesinde yaşayan ve büyük bölümü Süryanilerden oluşan telkari ustaları, ince tel halinde çekilen gümüşü maharetli ellerinde işleyerek çeşitli takılar ve süs eşyaları ortaya çıkarıyor.

Kadim kentin 5 bin yıllık sanatı telkari yapımında geçmişte yüzlerce ustanın çalıştığı 45'i aşkın atölye bulunurken, bugün Artuklu ve Midyat'ta yalnızca 5 atölye faaliyet gösteriyor.

Midyat Kaymakamlığının başvurusuyla geçen yıl Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen telkari sanatı, kurum ve kuruluşların desteğiyle gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor.

Mardin Olgunlaşma Enstitüsü başta olmak üzere halk eğitimi merkezleri, Artuklu Üniversitesi Midyat Meslek Yüksekokulu Kuyumculuk ve Takı Tasarım Bölümü, Artuklu Belediyesi ve Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) iş birliğiyle açılan Mardin Tasarım ve İnovasyon Merkezinde telkari sanatının yaşatılması için çeşitli projeler hazırlanıyor.

Süryani telkari ustası Aday Gürkan, AA muhabirine, 12 yaşındayken başladığı telkari sanatını 19 yıldır sürdürdüğünü söyledi.

Midyat'ta ağabeylerinin yanında başladığı telkaride 12 farklı ustadan eğitim aldığını kaydeden Gürkan, aynı zamanda Gaziantep Üniversitesi Kuyumculuk ve Takı Tasarımı Bölümü'nden mezun olduğunu belirtti.

- "Yeni tasarımlar çıkarıyorum"

Telkarinin, tellerle bir bütün oluşturma sanatı olduğunu anlatan Gürkan, "Geçmişi milattan önce 3 binli yıllara kadar dayanıyor. Musul'da ilk örneklerine rastlanıyor. İpek Yolu'nun buradan geçmesiyle bu coğrafyaya yerleşiyor. Ustalar bunu sahipleniyor. Bu şekilde günümüze kadar devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Zor ve sabır isteyen telkari sanatında teknoloji ve fabrikaların seri üretiminin el işçiliğini bitirme noktasına getirdiğine dikkati çeken Gürkan, şöyle konuştu:

"Kendimi bu noktada geliştiriyorum. Farklı tasarımlar, ürünler çıkarıyoruz. Bu mesleği yaşatmak adına tekrar ilgi görmesi için tek çare bu. Farklılık yaratmak gerekiyor ki yaşatalım. Bu sanat aşkı bende çocuklukta başladı. Bir şekilde aşılandı bize. Artık yaşamımızın bir parçası oldu. Şimdiye kadar 3 kişi yetiştirdim. Kendine 'ustayım' diyebilmen için seni geçecek ustalar yetiştirmek lazım."

- "İnce işçilik gerektiriyor"

Kadın telkari ustası Leyla Yıldan da 8 yıldır bu sanatla ilgilendiğini söyledi.

Çok zahmetli ve sabır isteyen mesleğini yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak istediğini belirten Yıldan, şunları kaydetti:

"Çok severek yaptığım bir iş. İnce işçilik gerektiriyor. İşin başında yapamayacağı düşündüm. Başladıktan sonra zevkle ve keyifle yapıyorum. Bu mesleği yapmak yetmiyor, geleceğe aktarabilmek için yeni ustalar yetiştirmemiz lazım. Biz de elimizden geleni yapacağız."

Mardin Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Metin Değer de telkari sanatını yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarmanın gayretinde olduklarını ifade etti.

Değer, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından enstitülerine ait 265 özgün tasarımın tescilinin yapıldığını bildirerek, "100 tasarım için de tescil başvurunda bulunacağız. Bunların da tescillenmesi halinde toplam tescilli ürünümüz 365'e çıkacak. Bunların arasında çoğunluğu gümüş telkari ürünleri. Tescil çalışmalarımızı yıl boyunca devam ettiriyoruz." diye konuştu.