28 Şubat: Zulmün Tavan Yaptığı Gün

Veysi ERKEN

            12 Eylül günü Siyonist haçlı zihniyetinin zalimleri çocuklarımız başardı diye haykırıyorlardı.

            Sevinç çığlıkları yükseliyordu tapınakçılardan ve uşaklarından.

            Yüzbinlerce masumun kanına girilecekti bir daha.

            Ve yüzbinlerce mağduriyet ve mazlumiyet yaşatıldı insanımıza Eylül fırtınasında.

            Yetmedi.

            Tiranlar bir daha piyonlarını, uşaklarını, kölelerini ve maşalarını devreye soktu.

            Bu sefer darbenin “post”u yapılıyordu “hostl”ar tarafından.

            Tarih 28 Şubatı gösteriyordu.

            “Host”lar bunun bin yıl süreceğini söylüyordu.

            Siyonist haçlı zihniyetinin piyonları topyekûn savaştan bahsediyordu köşelerinde ve dahi manşetlerinde.

            Evet, değerlerimize, dinimize ve yaşayışımıza bir kere daha topyekûn savaş açılmıştı.

            Değerlerimiz, duygularımız ve hayatımız yıkıldı, yakıldı.

            Yapmak zor, yıkmak kolay.

            Bir daha yıktılar duygularımızı uşaklar, piyonlar ve hostlar.

            Benzer mağduriyetler ve mazlumiyetler bir kere daha yaşatıldı aziz milletimize.

            Darbecilerden hesap sorulmadı.

            İdam cezalarına çarpıtılmadılar.

            Adeta unutuldu.

            Mağdurlar ve mazlumlar unutuldu.

            Bir kısmı yusufiyelerde terk edildi.

            Mağdurların bir kısmı darbecilere benzedi.

            Kuzuların sessizliğine büründüler dünün mağdurları. Muktedir olduklarını zannetmeye başladı dünün mağdurları.

            Unutmanın pusu olduğunu unuttular.

            Bu sefer aynı Siyonist haçlı takımı 15 Temmuzda gösterdi vahşi yüzünü.

            Haydutlar bomba yağdırdı milletimizin tepesine.

            Siyonist haçlı zihniyetinin piyonları bu sefer fetö kılığıyla tepemize binmeye çalıştı.

            Değerlerimizi, inancımızı ve topyekûn İslami hayatı filmiyle, dizisiyle, gazetesiyle, radyosuyla ve diğer araçlarıyla tahrip etti, ediyor.

            Kızlarımıza, kadınlarımıza ve evladımıza musallat oluyor.

            Ve hala unutulmuşluk.

            Bugün 28 Şubat.

            Unutmayı unutma zamanı.

            Mazlum ve mağdurları hatırlama ve hatırlatma zamanı.

            Postundan, hotsundan, moderninden veya fetösünden hesap sorma zamanı.

            Evet, bütün darbecilerin ve uşakların beli kırılma zamanı. Darbecileri inlerinden çıkarma ve teşhir zamanı.

            Tecavüzcüsünden, katiline, darbecisinden bombacısına kadar bütün hainlerden hesap sorma zamanı.

            Bütün etkili, etkili ve vekiline sesleniyorum.

            Bugün 28 Şubat.

            Mazlumlar hatırlanmalı, mazlumiyetlerin hesabı sorulmalıdır.

            Katillerden, ırz düşmanlarından, tecavüzcüden ve darbeciden bireyler hesap sorabilmelidir.

            Bilindiği üzere gerçek anlamdaki hukukta bireylere karşı işlenen suçlarda devletin suçluyu affetme yetkisi yoktur ve olamaz.

            Bireyin kendisi affeder veya suçlunun cezasını çekmesini ister.

            Biz fertler olarak bizi mağdur eden bütün Siyonist haçlı zihniyetinin uşakları olan darbecilerin cezalandırılmasını istiyoruz.

            28 Şubatta namlusunu millete çeviren tanka nasıl selam durmadıysak bugünde durmuyoruz ve darbecilerin cezalandırılmasını istiyoruz.

            Yaptıklarının bedelini ödemelidirler.

 Bedenleriyle mallarıyla.

            İdam gündeme getirilmeli ve hainler hesabını vermeli.

            Unutulmamalıdır ki, bugün 28 Şubat.

            Bugün her türlü darbeciden hesap sorma günü olmalı.

            İster post, ister host olsun.

            Selam ve Sabırla…