• Müftü Bulunmaz, mesajında Allah’a kul olduğumuzu hatırlamak, günahlardan arınmak için tevbe imkânı sunulduğuna dikkati çekti.


Bulunmaz mesajında şunları ifade etti:

"Mekke döneminde, Hazreti Peygamber ve inananlara baskı ve zulmün zirvede olduğu bir zaman diliminde, Hazreti Muhammed’in, bir gece, yeryüzünün en kutsal mabedinden Mescidi Haramdan ilk kıblemiz, kutsal ikinci mabedimiz Mescid-i Aksa’ya, oradan da semaya yaptığı ve Yüce Allah’ın sonsuz kudretinin eserlerini temaşa ettiği hikmet yüklü yolculuğu ifade etmektedir ‘Mirac’.

Bu gece, Kur’an-ı Kerimde; “ Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescidi Haramdan, çevresini bereketlendirdiğimiz Mescidi Aksa’ya götüren Allah’ın şanı ne yücedir. Hiç şüphesiz o, layıkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” şeklinde beyan edilirken aslında her bir ferdin kendi miracını gerçekleştirebilmesi için, azim kuşanmak suretiyle toplum içindeki sorumluluğunu hatırlayarak, zamanını idrak edip iyi kullanarak, iyiliği emredip kötülüğe set çekerek ve Allah’ın emirlerine teslimiyet göstererek, yüce mertebelere ulaşabileceğini bilmelidir. 

Günde 5 vakit namaz ile yükselirken miraca, “Yeryüzü bana mescid kılındı” düsturunca yeryüzünün tamamında mescidin bir köşesinde yaşarcasına bir hayat sürmekle mümkündür ‘Mirac’.
“Sizden biri, kendisi için sevdiğini (istediğini, arzu ettiğini, din) kardeşi için de sevmedikçe (istemedikçe, arzu etmedikçe) gerçek îmâna eremez.” Reçetesine uyarak paylaşma, dayanışma, sevgi, saygı ve güzel ahlak gibi değerlerle insani yükseliş için büyük bir fırsat; merhameti azalan kalplerin, eşref-i mahlûkat olma bilinci zayıflayan insanın yeniden dirilişi için en büyük imkândır ‘Miraç’.

“Mümin; insanların malları ve canları hususunda kendisine güvendiği kişidir.” Tarifince, varoluşun gaye ve hikmetini anlayarak, kendisi, çevresi ve Rabbiyle barışık, huzur ve güven içinde bir hayatın;  kan, gözyaşı, işgal, yoksulluk ve sefaletin olmadığı bir dünyanın inşası için çalışmaktır ‘Miraç’. 

Maneviyat duygularımızı uyandırarak, kul ve muhtaç olduğumuzu,samimi bir şekilde tevbe ederek Rabbimize arzımızı sunduğumuz en büyük imkândır ‘Miraç’. Ve belki en önemlisi Mescid-i Aksa’dır. Mescidi Aksa özgür değilse Müslümanların ruh ve gönül özgürlüğü de yok demektir. Bu mukaddes gecenin, Mescid-i Aksa bilincini, özlemini ve gayretini artırarak, miracın mabedinin selametine, işgal ve zulmün bertaraf edilmesine vesile olmasını temenni ediyorum.  

Bu duygu ve düşüncelerle başta ilçemiz, ülkemiz ve tüm Müslümanların miraç gecesini tebrik ediyorum. Mirac’ın İslam kardeşliğinin pekişmesine, insanlığın barışına, hidayetine vesile olmasını yüce Rabbimden niyaz ediyorum."