Hasret

37 yıl önce Şırnak-İdil’den Avrupa’ya göç etmiş olan Şükrü Külen, kültürel farkındalık sahibi aydın bir Süryani’dir. İçindeki memleket özlemi kültürel hasretle birleşince, İsviçre’den tarihi köklerini, anayurdunu ziyarete geldi.

Bana göre, kültürel ziyaretler, insanın karakterini besleyen ve ruhunu temizleyen aktiviteler arasındadır. Gelişimin de önemli etkenlerindedir. Çünkü kültür, hayatımıza anlam, düşüncemize yön, terbiye ölçülerimize ilke ve ahlak katar. Kültürel bilinç, zihinsel bariyerleri yıkar. Kibrin ve gösterişin yemeğiyle karnını doyurmaz. Tevazuu ve sadeliğin terbiyesiyle büyür. Bu nedenle kültürsüz sözü, görgüsüz ve hatta bazen ahlaksız anlamına gelir. Kültürsüz birinin dili ve adabı, kültürlü birinin dili ve adabıyla bir olmaz. Olması da mümkün değildir.

Bir veciz söz der ki; "Vefası olmayan insanın sefası olmaz".

Varoluşsal Hakikati bilen sorumluluk taşır. Sorumluluk taşıyan her zaman DİĞERGAM olur. Bu nedenle, hakikat, sorumluluk ve diğerkâmlık birbirini tamamlayan üç önemli kavramdır. Bu üç kavram, insani değerlerin bankasında miadı bitmeyen birer kredi kartları gibidirler. Bu üç önemli kavramın anlamlarıyla barışık bir karaktere sahip olunca, değerli Şükrü Külen’in sohbeti de, vefası da, sefası da güzeldi. Tarihin gölgesinde tarihin derinliğine dalarak, o derinliklerde gezerek hoş vakit geçirdik. Karşılıklı keyiflendik. Karşılıklı bilgilendik. Olumsuzluk önyargısını dönüştürmek için sosyal çalışmalarda ‘‘Duvarlar yerine köprüler kurmanın’’ önemini ve gerekliliğini konuştuk.


 

Kendisini yakından tanımış olmaktan onur duydum. Kendisine ve herkese sağlık ve başarılar dilerim.

Saygılarla..

Yusuf Beğtaş