Pozitif Bakış

Yazar Ergün Arıkdal (1936-1997) konu hakkında şöyle yazar:

‘‘Pozitif düşüncenin oluşması için, her şeyden önce, insanda varlık sevgisinin olması lazımdır. İnsan sevgisi değil de varlık sevgisi. Her şeye karşı bir sevgi ve saygı duymak; bir varlığa baktığınız zaman onun şeklini değil, onun arkasında yatan büyük maksadı, büyük emeği, büyük sebebi görebilmektir. Varlık sevgisi, budur. Bir şeye baktığınız, bir şeyi tetkik ettiğiniz, biriyle konuştuğunuz, bir tabiat manzarasını, hatta bir kavgayı, bir dövüşü, bir mitingi bile seyrettiğinizde onun arkasındaki yüksek gücü görebilmektir. Ama bu, beşeri güç değildir. Tüm bunların yapıcısının gücüdür. Bu işin nereye gittiğinin, niçin olduğunun farkına vardığınızda sizde varlık sevgisi doğmuş demektir. Ve bu sevgiden dolayı da baktığınız her yerde pozitif çeşitlenmeler, şekillenmeler önünüze çıkmaya başlar.’’

Dolayısıyla yaşamın amacı, sevgiyle var olmaktır.

... Ve bozuk güdülerden arınarak sevgiyle VARLIĞA, var olana hizmet etmektir. VARLIĞA, var olanı geliştirmektir. VARLIĞI, var olanı büyütmektir.

Unutulmasın, hayatta hakikat ve realite devamlı çatışma halindedir.

Algılar, hakikate göre değil, realiteye göre şekillenir.

Asma ve çubuk örneğinde olduğu gibi, hayatın bütünlüğünde bir parça olan insanın hayata dair geliştireceği amaç, hakikate çok yakın, hatta hakikatin (bütünlüğün) içinde olmalıdır.

Realite zaman ve mekânın etkisi ve baskısı altındadır. Hakikat ise, özgürdür. Çünkü o manadır. Ruhtur.

Onun için Mesih, ''hakikati öğreneceksiniz ve o hakikat sizi özgürleştirecektir'' demektedir.

O manada, o ruhta tohum atmak için tercih var. Ama hasat tercihe bağlı değil, zamana bağlıdır.

Çağdaş düşünür ve yazar Paul Coelho bu bağlamda şöyle yazar:

''İnsanı olduğundan farklı birine dönüştüren tek şey sevgidir. Dünyadaki amacımız sevmeyi öğrenmektir. Hayat, sevgiyi öğrenme sürecidir. Allah katında huzura ulaşmak için sevgiyi yeryüzündeyken bulmak gerekir. O olmadan hiçbir değerimiz yoktur.''

Gücün en temel ilkesi (ve nihai amacı), başkalarına faydalı olmak, başkalarını güçlendirmek olduğunu kabul ettiğimizde, bakışımız berraklaşır, pozitif olur, hakiki benliğimiz ve değerimiz ortaya çıkar.

Kibirlenmenin, küçümsemenin, ahlaksızlığın, dışlamanın, haksızlığın, çekememezliğin, aldatmanın ve yanılsamaların hiçbir geleceği yoktur.

Saygılarla.

Yusuf Beğtaş