Çocuğum Beni Dinlemiyor Ne Yapmalıyım?

Özel Mardin Park Hastanesi Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Sinem Atay, Çocuğum bağlanma bozukluğu ve davranışı konusunda ailelere yol gösterici konulara değindi.

2012 yılından beri İstanbul'da ve bir yıla yakın da Mardin'de psikolojik danışmanlık hizmeti sunmakta olduğunu ve yüzlerce ailenin sorunlarını aşmasında yardımcı olduğunu söyleyen, Sinem Atay, Genel olarak izlenimim, ortaya çıkan problemler ne kadar farklı olsa da problemin kökeninde çoğunlukla bağlanma bozukluğu olduğunu gördüğünü kaydetti.

Peki nedir bu bağlanma bozukluğu?

Gelecekteki problemlere yansıma nedenini biraz daha net açıklamak istiyorum diyen Atay, şöyle konuştu: “ Psikolojide bağlanma kuramı, 1989 yılında Ainsworth’un bağlanma ile ilgili çalışmaları zemin bilinerek yürütüldü. Ainsworth ve arkadaşları yaptıkları çalışma eşliğinde çocukların bağlanma stillerini üç ayrı gruba böldü. Annesine güvenli bağlanmış gruptaki çocukların; annesi ile bir aradayken istekli olarak ortamı araştırdıkları, annenin yokluğunda ise çok az kaygı tepkisi gösterdikleri, anne ortama geri döndüğünde ise, anneyle yakın temasa geçerek çevresindekileri araştırmaya geri döndükleri gözlemlenmiştir. Örneğin kızımı ben işe giderken halasına bıraktığımda arkamdan el sallıyor ve ben yokken ağlamıyor ben geldiğimde de yüzüme hafif gülümseme ile bakıp sonra ne işi varsa ona devam ediyor ama burda bırakılan süre çok önemli bir yaşındaki bebeğin en fazla ayrı kalması gerken süre bir saati aşmamalı.” Dedi.

Atay, “Annesine kaygılı-kararsız olarak bağlanan çocukların ise anneleri yanındayken çok fazla araştırmadıkları, bakım veren(anne)  eksikliğinde endişelenip, annelerin geri gelmesiyle de zor yatıştırıldıkları, annelerine karşın samimi ve tensel temas isteğiyle birlikte sinirlilik, direnen kararsız tepkiler içerisinde bulundukları görülmektedir.

Üçüncü tip olan kaçınan bağlanan çocuklar; annelerinden başka yerde oldukları zamanda stres tepkisi gösterip, annelerinin yanında durmayı reddettikleri gözlemlenmiştir. “ 

Nasıl güvenli bağlanılıyor?  

“Bebek dünyaya gelmeden önce plasenta denen evinde herşey önüne hazır gelirken hiç bir kaygısı yok ihtiyaçları yeterince ve zamanında karşılandığı için bir sıkıntı yaşamıyordu. Doğum anından sonra dünya evine geldiğinde tek bildiği şey annesinin kokusu ve annenin göğsünü emme refleksi. Ne o doğmadan önce hazırladığınız çocuk odasını ne de duvara tavana astığınız çocuk süslerini tanıyor. Bilakis bu gibi eşyalarla bebeği tek başına bırakmak çocukta kaygı duygusu oluşturuyor. Anne karnından gelmiş bebek güven ve emniyet duygusu oluşabilmesi için ilk iki yıl yani 0-2 yaş arası anneyi emmeli, anne göğsünde uyumalı ve asla ellediği ağzına aldığı eşyaları ellinden alınmamalı bu şekilde bebek ile bakım veren( anne) arasında güvenli bir bağ oluşuyor. Ağzına almaması gereken eşyalar evde çocuğun görebileceği yerde bulunmamalıdır.”

2 yaşından sonra ne yapmalı?

Anneye doymuş çocuğun sofradan kalkma vakti gelmiştir. Önce emme refleksinin bitmesini yani 24 ayını bitiren bebek aşamalı olarak sütten kesilmeli. (Bu konuya ilerde ayrı bir makalede değineceğiz) Sonra annenin odasında aynı yatakta ya da anne yanına bitişik bir yanı anneye açık yatakta yatan bebek, sütten kesildikten sonra anne tarafında aynı odada bir kol mesafesi uzaklıkta yatağa yatırılmalı ve 2 yaşından 3,5 veya 4 yaşına kadar da aynı oda farklı yatakta yatmalıdır.  Bu aşamalarla ve güven için de ayrılan çocuk 4 yaşında gayet rahat kendi odasında huzurla uyuyabilir. Eğer durum böyle olmazsa karşımıza yaşı 7 de olsa sürekli anneyle yatmak isteme anneden ayrılmama problemi gözlemleyebiliriz.

Anne ile güvenli bağlanmamış çocuklarda; hırçınlık, sürekli hareketlilik, söz dinlememe problemleriyle karşılaşmaktayım. Aklınıza gelebilecek çoğu davranış problemlerinin kökeninde bağlanma bozukluğu olabilir. Sarılın bebeğinize; bu zaman bir daha gelmeyecek, kokusunu alın, gece yatağında yavrunuzu izleyin ve gece emmesine bırakın kendinizi... Etraftakilerin; kucağına alma, alışır, şımartma tepene çıkar sözlerini bir kenara atın ve ihtiyacı kadar vaktinde bebeğinizin ihtiyaçlarını karşılayın... O size siz ona bağlandıkça ileride çıkabilecek sorunların çözümleri verdiğiniz emekler sayesinde tahmin ettiğinizden de kolay olacaktır.”