Dr. Vedat Erdem, Astım Hastalığına Dikkat Çekti

Dr. Vedat Erdem, Astım hastalarının hava şartları nedeni ile daha dikkatli olmaları konusunda uyardı.

Özel Mardin Park Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Vedat Erdem, Mardin deki olumsuz hava şartları sebebi ile astım hastalarının dikkat etmesi gereken hususları aktardı.

Hem iç, hem de dış ortamdaki hava kirliliği astımı etkileyebileceğini kaydeden Erdem, şöyle konuştu. “Havadaki ani nem ve ısı değişikliklerinde, rüzgarlı, soğuk ve yağışlı havalarda yakınmalar artar. Ozon, sülfür dioksit ve partikülleri içeren dış ortam hava kirliliği de iç ortam havasının kalitesini bozarak astım bulgularına neden olur. Havada bulunan tahriş edici maddeler astım hastalarını sağlıklı kişilerden daha fazla etkiler, hastalık belirtilerini başlatır ya da hastalığı ağırlaştırabilir. Ev içinde özellikle az havalanan yerlerde havadaki sigara dumanı, gaz ocağı, odun veya kömür sobaları ve şömine, formaldehit salan mobilyalar, radon gazı, deterjan, çamaşır suyu gibi temizlik malzemeleri, parfüm ve deodorant gibi kozmetik ürünler alerjik yolla veya tahrişle solunum yollarını uyarabilirler.” Dedi.

Erdem, Bunlardan korunmak için:  “Hava kirliliğinin yoğun olduğu günlerde dışarıda fazla bulunmaktan, ağır egzersiz yapmaktan kaçınılmalı, evlerin pencereleri kapalı olmalı ve gerekmediği sürece dışarıya çıkılmamalı. Astımlı hastalar ilaçlarını sürekli olarak düzenli kullanmalı ve nefes açıcıları yanlarından ayırmamalı, hatta gerekirse kirli havalarda dozunu artırmalı. Evlerde veya iş yerlerinde, tüm kapalı ortamlarda kesinlikle sigara içilmemeli ve içtirilmemeli. Boya, cila, böcek ilacı ve temizlik maddeleri dikkatli kullanılmalı ve sonrasında iyice havalandırılmalı. Bacalı sobalar kullanılıyorsa bacalar sık temizlenmeli. Gerekirse yüze uyumlu maskeler kullanılmalıdır.”

Hava Kirliğinden her yıl 7 milyon kişi ölüyor!

Hava kirliliği nedeniyle, her yıl 7 milyon kişi öldüğünü kaydeden Erdem, Dünya Sağlık Örgütü, hava kirliliğini ‘görünmez katil’ olarak tanımlamaktadır. Yapılan araştırmalar, akciğer kanserine bağlı ölümlerin %36’sının, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalıklarına bağlı ölümlerin %35’inin, inmeye bağlı ölümlerin %34’ünün ve kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin %24’ünün sorumlusunun hava kirliliği olduğuna işaret etmektedir.  Türkiye’de ve dünyada en çok öldüren ve sağlığa en çok olumsuz etki yaratan kalp-damar hastalıkları, inme ve solunum sistemi hastalıkları hava kirliliği ile doğrudan ilişkilidir.  Hava kirliliği, Türkiye açısından çok daha önemli bir toplum sağlığı sorunudur. ‘Trafik canavarı’ nedeniyle her gün 10 kişi ölürken, ülkemizde hava kirliliği her gün 75 yurttaşın ölümüne yol açmaktadır. ‘Görünmeyen canavar’ sorunu Türkiye’de göz ardı edilmektedir. Türkiye’nin ulusal mevzuat sınır değeri dikkate alınsa dahi yeterli ölçüm yapılan 80 ilin 53’ünün yani yüzde 66'sının havası kirlidir. Öte yandan aslında yoksulluğun ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir yansıması olarak evlerde ısınma amacıyla kullanılan tezek benzeri yakıtların yol açtığı ev içi hava kirliliği dünyada her yıl yaklaşık 4.5 milyon kişinin ölümüne neden olmaktadır.”

Çocuklar, gebe kadınlar ve yaşlılar dikkat etsin!

Erdem, son olarak, “Türkiye’de evlerin yüzde 57’sinde soba kullanıldığı dikkate alındığında, kadın ve çocukları özel olarak daha fazla etkileyen ev içi hava kirliliğinin ulusal boyutunun büyüklüğü kolaylıkla öngörülebilir. Hava kirliliğinden en çok etkilenenler, çocuklar, gebe kadınlar, 65 yaş üstü yetişkinler, altta yatan kalp ve solunum sistemi hastalıkları olanlar, ağır egzersiz yapanlardır.”