Yalnızca anmak için değil, anlamak, harekete geçmek ve sorumluluk almak için bir gün.
Engellilik; bir eksiklik değil, hayatı farklı deneyimleyen insanların toplumla eşit koşullarda buluşması gereken bir hak meselesidir. Ve bu hak mücadelesi, yılın sadece bir günü hatırlanarak ilerlemez. İşte bu yüzden bugün yazılan her cümle, yarına atılan bir adım olmalı.
Engelli Bireyler İçin “Yaşamın Her Alanında” Destek Şart
Türkiye’de engellilere yönelik son yıllarda çeşitli iyileştirmeler yapıldı; erişilebilir yaşam alanları, eğitimde kaynaştırma modeli, iş hayatında istihdam teşvikleri, sosyal destek paketleri ve rehabilitasyon imkânları genişletildi.
Ancak her düzenleme, sahada uygulanmadığı sürece tam anlamını bulmuyor.
Kâğıt üzerinde duran her güzel düzenleme, kaldırımda erişilemeyen bir rampa yüzünden gölgede kalabiliyor. İşte bu yüzden mesele yalnızca mevzuat değil, toplumsal farkındalık ve yerelde güçlü uygulama meselesidir.
Midyat Üzerine Bir Not: İyi Niyet Var, Ama Daha Yolun Başındayız
Midyat’ta engelli bireyler için yapılan çalışmalar son yıllarda artış gösterse de kesin olan şu: Daha fazla, daha güçlü, daha sürdürülebilir adımlara ihtiyaç var.
İlçedeki iki engelli derneğinin özveriyle yürüttüğü çalışmalar takdire şayan.
Ancak derneklerin rehabilitasyon merkezleri, fiziksel altyapıdan personel ihtiyacına kadar birçok noktada destek bekliyor.
Erişilebilir kaldırım, ulaşım, sosyal alan, spor ve kültürel faaliyetler hâlâ geliştirilmesi gereken başlıklar arasında.
Midyat, kadim bir şehir… Ama kadim bir şehrin en büyük değerinin insan olduğunu unutmamalıyız. O yüzden mesele yalnızca “iyi niyet” değil, somut adım meselesidir.
Sanayici ve İş İnsanlarına Çağrı: Sosyal Sorumluluk Sahada Olur
Engelli bireylerin hayatını kolaylaştıracak her adımın altına sadece kamu kurumları değil, özel sektör de imza atmalıdır.
Yerel iş insanları, engelli derneklerine düzenli destek fonları oluşturabilir.
Sanayi kuruluşları istihdamda engellilere öncelik tanıyabilir.
İş yerlerinde erişilebilirlik standardı benimsenebilir.
Rehabilitasyon merkezlerinin teknik ekipman ve eğitim materyalleri özel sektör katkılarıyla güçlendirilebilir.
Unutmayalım: Bir toplumun gelişmişlik seviyesi, en zayıf halkasına sunduğu destekle ölçülür.
Bir Gün Değil, Her Gün: Eşit Yaşam Hakkı
3 Aralık elbette önemli.
Ama 4 Aralık’ta, 10 Ocak’ta, 17 Temmuz’da da engelli bireylerin yaşam mücadelesi devam ediyor.
Onlar istedikleri ayrıcalık değil;
Eşit fırsat, erişilebilir yaşam ve saygı…
Toplumsal bilinç, kamu politikası, yerel yönetimler ve iş dünyası bir araya gelmedikçe hiçbir iyileştirme kalıcı olmayacak.
Son Söz: Midyat’ta Hayatı Birlikte Kolaylaştıralım
Bugün hatırlayalım;
Yarın uygulayalım;
Her gün geliştirelim.
Midyat’ta kaldırımlar, okullar, iş yerleri, sosyal alanlar, spor merkezleri, hizmet binaları… Her biri engelli bireylerin de özgürce kullanabileceği yerler haline gelmedikçe, “Engelliler Günü” sadece bir anma günü olarak kalacak.
Ve biz buna razı değiliz.
Çünkü insan razı olmaz.
Vicdan razı olmaz.
Toplum razı olmaz.
3 Aralık vesile olsun: Engellilerin hayatını kolaylaştıran çalışmalar, artık bir gün değil, bir kültür haline gelsin.
