Patrik Hazretlerine Kitap Takdimi

Sahip olduklarımız bize sahip olmadan biz onlara sahip olmalıyız/olabilmeliyiz. Bu yürekliliği ve bu cesareti gösterebilenler ve bunu başarıyla yürütenler, yaşamda varılabilecek en büyük makama ulaşmış sayılırlar. Bu doğrultuda ne kadar çok sevgi ve iyi niyet varsa, yaşam o kadar anlamlı ve doyumlu olur.

Samimi gayretlerden türeyen yapıcı/yaratıcı düşünce, aracıya ihtiyaç duymaz. Ancak gönülde pişen, zihinde şekillenen bu yapıcı/yaratıcı düşünce, hedefe kilitlenecekse, edebiyatın güzelliğiyle kitap şekline bürünerek dilin anlatımlarına ihtiyaç duyar.

Söylenmiş olduğu üzere, ‘‘Üretken yazar herkesin/hepimizin her gün gördüğünü, farklı görüp farklı anlatandır.’’

Bu temel doğru ne kadar erken fark edilirse, çevremizde ve toplumda iyimserlik o kadar çabuk amacına ulaşır. Düşünsel dönüşüme o kadar çabuk katkı sunmuş olur. Ünlü Fransız yazar Albert Camus’un (1913-1960) ‘’Edebiyatın olduğu yerde devamlı umut vardır’’ sözü bu minvalde söylenmiş bir sözdür.

İnsan ve toplum konularında çok kafa yoran, insanın içindeki kapıları açmaya gayret gösteren yeniçağ yazarlarından Eileen Caddy (1917-2006) çekincelere dert ortağı, sevinçlere yoldaş, endişelere sırdaş olacak türden yapıcı ve dönüştürücü düşüncelere sahiptir. Bu ünlü yazar bir yazısında şöyle haykırmaktadır: ‘‘Neden yaşamda daima en iyiyi bulan ve daima en iyi olanı yaratan iyimser biri olmayasın? İyimserlik güce yol açar; kötümserlikse zayıflığa ve yenilgiye... Bırak Tanrı'nın gücü senin içinde, sende parlasın ve çevrende harika, huzurlu ve uyum içinde bir dünya yaratsın! Yaşama yönelik bakış açın iyimser olduğunda, etrafındaki ruhlara yaşama dair umut, inanç ve güven sağlayıp, onları canlandırıp yükseltirsin. Her zaman göreceksin, benzer benzeri çeker; senin iyimserliğin etrafında da iyimserliği yaratacak ve bu çığ gibi büyüyecek. Yaşamda her şeyde her zaman ümit vardır; hatta başlangıç için bu ümit küçücük bir kıvılcım bile olsa... Uygun atmosferde sevgi ve ümitle sarıldığında o küçücük kıvılcım aleve dönüşür ve bu alev büyür, büyür, ta ki sen Tanrı'nın o asla sönmeyen ve bitmez tükenmez enerjisi ile alev alana kadar. O alev bir kez tutuştuğunda, artık hiçbir şey onun yayılmasını engelleyemez...’’

Bu hissiyatla Süryani kültürünün bir neferi olarak anlayabildiklerimi yaşamak, yaşatmak, anlatmak ve yeni düşüncelerin tutuşmasına vesile olmayı vicdani bir sorumluluk olarak kabul etmekteyim.

‘‘Tasroro u Buyoye d-Sabro // Savaşçı ve Umudun Tesellisi’’ ismiyle yeni yayınlanan Süryanice edebi kitabımın Antakya ve Bütün Doğu Patriği ve Süryani Ortodoks Kilisesi Ruhani Lideri Moran Mor İğnatius II Afrem Kerim’e İsveç’te takdim edilmiş olması benim açımdan sevindirici olmuştur.


Bu görevi 27 Eylül 2021 tarihinde benim adıma yerine getiren değerli kardeşim Nuri Coşkun Hanno’ya içtenlikle teşekkür ediyorum.

Saygılarımla..

Yusuf Beğtaş