Sayın Başkan Yardımcı Doçentlerin Feryadını Duyun

Veysi ERKEN

Sayın BaşkanRecep Tayyip ERDOĞAN

24 Haziran seçimlerinden önce Yardımcı Doçentlerin yaşadığı dramı dile getirip, yaşadıkları mağduriyeti gidereceğinizi vaad etmiştiniz.

Ancak vekilleriniz ve ilgili bürokratlar hazırladıkları kanun tasarısı ile bırakınız mağduriyeti giderme, durumu daha berbat ve vahim hale getirdiler.

Maalesef kanunla unvanları alındığı gibi çalışma hakları da neredeyse gasp edildi.

Aynı dönemde “taşeron işçiler”e kadro verilirken Yardımcı doçentlerin kadroları iptal edilir hale geldi.

Sayın Başkan

Bu durum yardımcı doçentlerde büyük hayal kırıklığı, umutsuzluk, bezginlik ve kırgınlık oluşturdu.

Sayıları kırk bine yaklaşan yardımcı doçentler, aileleriyle birlikte yüz binlerle ifade edilen kırgınlar, küskünler ve umutsuzlar topluluğuna dönüştü.

Akademik dünyadan ayrılma istekleri ve çabaları arttı.

24 Haziran öncesi yaşatılan mağduriyet ile size yüz binlerle ifade edilen oy kaybına dönüştü.

İsterseniz sizi yanıltmayacak şahsiyetlerle durumu tespit edebilirsiniz. Yazdıklarını test ettirebilirsiniz.

Sayın Başkan

Bilmenizi isterim ki, etrafınızda sizi yanıltmaya çalışan bürokrat, teknokrat ve vekiller vardır.

Sizi yanıltanlar olmasaydı bu kadar yanlış metin kanunlaşmazdı. Mağduriyetler artmazdı.

Kadına yönelik şiddeti azaltacağız diye çıkarılan kanun ile toplumun temel direği olan aile tahrip edilmiş, trafik kanunu ile kitleler küstürülmüş, yardımcı doçentlik düzenlemesi ile akademik hayat felç edilmiştir.

31 Mart 2019 tarihinde gerçekleştirilecek seçim öncesinde bahsi geçen konularda hak ve hukuka uygun adil düzenlemeler yaptırmadığınız takdirde istenmeyen sonuçların ortaya çıkması sürpriz olmayacaktır.

Bu ülkenin bir sevdalısı ve siyaset alanında tecrübesi olan bir şahsiyet olarak 3600 ek göstergenin gündeme geldiği bu zaman diliminde şimdiye kadar akademisyenlerin bir kısmına yaşatılan mağduriyeti gideriniz ve “taşeron işçiler” gibi kadrolarını ve 4200 ek göstergelerini veriniz.

4200 ek gösterge konusu Devlet Bahçeli’nin Başbakan Yardımcılığı döneminden beri gündemde olduğu halde sorun çözülmemiştir.

Ben şuna inanıyorum ve merhum başkanımız Muhsin Yazıcıoğlunun “açıklık en doğru yoldur” ifadesiyle diyorum ki, sizi yanıltan ve toplumla aranıza duvar örmeye çalışanları etraftakilere inanmayınız.

Taksi durağındaki taksici esnafını dinlediğiniz gibi yardımcı doçentleri doğrudan dinleyiniz. Her üniversiteden bir iki yardımcı doçenti külliyeye davet ediniz ve konunun vahametini onlardan dinleyiniz.

Mağduriyeti doğrudan yaşayanlara görüşme imkânı sağlarsanız adaleti kolayca tecelli ettireceğinize inanıyorum.

Şahsen ben bu ve benzer konularda size bilgi sunmak isterim.

Bu yazım sizlere ulaştırılır mı? Bilmiyorum.

Huzurlu ve verimli bir akademik camia için acilen tedbir almanız ve aldırmanız gerekir. Biliyorsunuz ki, Cenabı Allah adalet ve iyilikle davranmayı emretmektedir.

Zulme dönüşen mağduriyetin adaletle giderilmesi temennisiyle...

Selam ve Sabırla…